Fındık (Corylus Avellana), sık alerjik reaksiyona yol açan kabuklu ağaç yemişleri arasındadır. Fındığın iç kısmı; şekerleme yapımında, fırıncılık ve diğer gıda sektörleri tarafından kullanılır. Kurabiye, kek, hamur işleri, çikolatalar, şekerleme ürünleri, dondurma, kahvaltılık gevrekler ve ekmek gibi pek çok gıda ürününde fındık bulunur. Ayrıca fındık yağı,  düşük sıcaklıkta az işlemden geçirilerek elde edildiği için alerjik olma eğilimi yüksektir ve fındık alerjisi olan hastalar için tehdit oluşturabilir. Fındık; E vitamini, sağlıklı yağlar, bitkisel protein ve diyet lifi açısından lezzetli bir atıştırmalıktır. Fındığı dengeli, kalori kontrollü bir diyete dahil ettiğinizde; çeşitli yararları vardır. Bunlardan bazıları şöyledir;

  • Bağırsak hareketlerini düzenler.

Fındık, iyi bir diyet lifi kaynağıdır. Fındığı bol miktarda tüketmek, düzenli bağırsak hareketlerine olumlu katkı sağlar ve kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Türkiye Beslenme Rehberi, yetişkin bireylerin günlük yaklaşık 25 gram lif tüketmesini önerir. 28 gramlık bir fındık porsiyonu yaklaşık 2,7 g diyet lifi içerir.

  • Kilo alımını azaltır.

Son araştırmalara göre fındık yemek, bazı kişilerin daha az kilo almasına yardımcı olabilir. 2018 yılında yapılan bir araştırma; fındık tüketimi ile kilo alımının azalması ve daha düşük obezite riski arasında bir bağlantı bulunmuştur. Çalışmada daha fazla fındık yiyen katılımcıların, yemeyenlere göre daha az kiloya sahip olduğu görülmüştür. Ancak bu konuda detaylı araştırmalara ihtiyaç vardır.

  • Hücre hasarına karşı koruma sağlar.

Fındık, hücreleri oksidasyona karşı koruyan bileşikler olan antioksidanlar açısından zengindir. Fındık; serbest radikallerin neden olduğu, hücre hasarının boyutunu azaltır.

Fındık antioksidan olan E vitamini içerir. Bazı araştırmalar, E vitamininin vücudu kansere bağlı hücre hasarı türlerinden korumaya yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.

  • Kolesterolü düşürür.

Fındık tüketmek, kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir. 2013’te yapılan bir araştırma; fındık bakımından zengin bir diyetin, katılımcıların düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyelerini düşürdüğünü bulmuştur. Araştırmacılar; fındığın sağlık açısından faydalarından yararlanmanın en iyi yolunun; aşırıya kaçmadan her gün düzenli olarak fındık yemek olduğunu söylemektedirler. 2016 tarihli bir incelemenin sonuçları da, aynı şekilde fındığın zararlı kolesterol seviyelerini azaltabileceğini göstermiştir.

  • İnsülin duyarlılığının iyileştirilmesi.

Fındık tüketimi, insülin duyarlılığını artırmaya yardımcı olabilir. 2011’de yapılan küçük bir deneme; her gün 7,5 g fındık içeren bir karışımı yemenin, katılımcıların 12 hafta boyunca insülin duyarlılığını iyileştirdiğini bulmuştur. İyileşen insülin duyarlılığı, tip 2 diyabet  gelişimini önlemede rol oynar. Bu hassasiyetin iyileştirilmesi durumun riskini azaltır.

  • Kalp sağlığını destekler.

Fındık sağlıklı bir kalbi desteklemeye yardımcı olabilir. 2013 yılında yapılan bir araştırma, dengeli fındık tüketiminin kardiyovasküler risk biyolojik belirteçlerini iyileştirebileceğini ve potansiyel olarak kalp problemleri riskini azaltabileceğini bulmuştur.

  • İnflamasyonu azaltır.

Fındık yemek, iltihabı hafifletmeye yardımcı olabilir. 2013 yılında yapılan bir araştırma, fındık bakımından zengin bir diyet yemenin katılımcılar arasında iltihap belirtilerini azalttığını bulmuştur.

  • Sperm sayısının iyileştirilmesine yardımcı olur.

Son araştırmalar, fındık dahil daha fazla kuruyemiş tüketmenin, sperm sayısını artırabileceğini ve sperm kalitesini iyileştirebileceğini göstermektedir.

Fındık Alerjisi Belirtileri Nelerdir?

Fındık alerjisi; saman nezlesi (alerjik rinokonjunktivit) ve ağaç poleni alerjisi olan hastalarda olabilir. Bu hastalar genellikle; fındık veya fındık içeren ürünlerin yutulmasından sonra kaşıntı, şişlik, ağızda ve boğazda yanma belirtileri gösterir. Bu duruma “oral alerji sendromu”  denir. Ağaç poleni alerjisi, özellikle huş ağacı, kızılağaç, fındık poleni ile fındık proteinleri arasındaki çapraz reaksiyondan kaynaklanır. Oral alerji sendromuna ek olarak; polen alerjisi olmayan hastalarda da fındığa karşı şiddetli alerjik reaksiyonlar görülebilir. Bu hastalarda çoğunlukla; kurdeşen (ürtiker), dudaklarda ve yüzde şişme (anjiyoödem), solunum  güçlüğü, kusma, ishal ve/veya anafilaktik şok görülebilir.

Fındık alerjisi, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) oldukça yaygındır. Alerjik reaksiyonun sıklığı ve tipi; huş ağacı, kızılağaç veya fındık ağaçlarının varlığına bağlı olarak, bir coğrafi bölgeden diğerine önemli ölçüde değişiklik gösterir. Ağaç polenleri ve fındık alerjenleri arasındaki çapraz reaktivite, fındık alerjisinin başlıca nedeni olabilir. Almanya’da yetişkinlerde yapılan gıda alerjisine yönelik bir çalışmada, fındık alerjisi yaygınlık oranının yüzde 5 olduğu gösterilmiştir. Fındığa karşı alerjik reaksiyonlar, her yaşta gelişebilir. Oral alerji sendromunun başlangıç yaşı genellikle, alerjik saman nezlesinin geliştiği zamanla ilişkili olarak okul çağından öncedir. Sistemik fındık alerjisi ise bebeklik döneminde gelişebilir. Fındık alerjisinin yer fıstığı alerjisiyle yakın ilişkisi vardır. Yer fıstığı ve kabuklu ağaç yemişi alerjileri nadiren büyümeyle geçer ve yiyecekler ciddi semptomlara, hatta ölüme bile neden olabilir.

Fındık Alerjisi Nasıl Teşhis Edilir?

Fındık alerjisi teşhisinde, yüksek seviyelerde fındığa özgü IgE veya deri prick testi yöntemleri kullanılabilir. Oral gıda provokasyonu ise mutlaka bir alerji uzmanı gözetiminde sağlık kurumlarında yapılmalıdır.

Fındık Alerjisinin Tedavisi Nedir?

Fındık alerjisi teşhisi konmuş hastalar, fındık ve fındık içeren ürünlerden kesinlikle kaçınmalıdır. Yer fıstığı da dahil tüm ağaç yemişlerinden kaçınmaları önerilmektedir. Herhangi bir ağaç yemişine karşı alerjisi olan hastaların, tüm ağaç yemişlerinden kaçınması gerekir. Tüm kuruyemişlerin diyetten çıkarılması zordur ve yaşam tarzı üzerine olumsuz etkisi vardır. Bir tür fındığa alerjisi olan hastaların bazıları ise başka tür fındığı tolere edebilirler. Isıtma yöntemi oral alerji sendromu vakalarında reaksiyonları azaltabilirken, fındık alerjisi olan tüketiciler için güvenli kabul edilemez.