Kakao, tatlılarda, atıştırmalıklarda ve içeceklerde sık kullanılan, lezzetli ve popüler bir besindir. Ancak bazı kişilerde alerjik reaksiyona neden olabilir. 

Kakao, kakao çekirdeğinin işlenmesiyle elde edilen bir besindir. Bu toz daha sonra şeker, yağ ve soya lesitini gibi emülgatörlerle karıştırılarak çikolata elde edilebilir.

Kakao Alerjisi Belirtileri Nelerdir?

Bir kişinin kakao alerjisi varsa, bağışıklık sistemi alerjen vücuda girdiğinde tepki verir. Alerjisi olan kişilerin verdiği tepkilerden bazıları şunlardır; 

  • Kurdeşen,
  • Nefes darlığı,
  • Şişmiş dil, dudaklar veya boğaz,
  • Hırıltılı öksürük,
  • Mide bulantısı,
  • Kusma ve
  • Karın krampları.

Bu belirtiler hemen tedavi edilmezse yaşamı tehdit edebilen anafilaksi ortaya çıkabilir.

Kakaoya Karşı Gelişen Reaksiyondan Nasıl Korunabilirim?

Besin alerjisi olan herkes, yediği yiyeceğin içinde ne olduğu konusunda kendisini eğitmek için büyük özen göstermelidir. Mağazalarda içerik etiketlerini mutlaka  okumak gerekir. Restoranlarda, gıda alerjisi olan kişiler yiyeceklerinin potansiyel alerjenleri içermediğinden emin olmalıdırlar. Ayrıca arkadaşlarınızdan ve ailenizden, yanınızda alerjiyi tetikleyen yiyecekler yememelerini istemek de faydalı olacaktır. Kakao alerjisi olan herkes, çikolata içeren şekerlemelerin yanı sıra milkshake veya sıcak kakao gibi içeceklerden kaçınmalıdır.

Kakao, kahve, alkolsüz içecekler veya alkol gibi içecekleri tatlandırmak için kullanılabilir, Kakao alerjisi olan kişiler, diyetlerinde kakao bulunmadığından emin olmak için her zaman yiyecek etiketlerini okumalıdır.

Kakao alerjisi duyarlılığı nedir?

Kakao duyarlılığı, alerjik bir reaksiyondan çok farklıdır. Kakao alerjisi olan bir kişi, kakao yerse veya onunla temas ederse anafilaktik şoka girebilir. Kakaoya duyarlı bir kişi ise, hiçbir belirti göstermeden küçük miktarlarda yiyebilir. Ancak daha büyük miktarlarda yenildiğinde belirtiler sıklıkla ortaya çıkar.

Kakao duyarlılığının belirtileri ise şöyle olabilir;

  • Mide bulantısı,
  • Şişkinlik, gaz veya kramplar,
  • Baş ağrısı,
  • Kızarıklık, 
  • Kurdeşen,
  • Sivilce gibi cilt sorunları ve
  • Kabızlık.

Kakao duyarlılığı, çoğu durumda yaşamı tehdit etmez. Birçok kişi, kakao alımını sınırlayarak veya kakao yerine geçen ürünleri yiyerek belirtileri kontrol altına alabilir.

Ne Zaman Alerji Testi Yaptırmalıyız?

Besin alerjisi olduğundan şüphelenen ve neye alerjisi olduğundan emin olmayan herkes alerji testi yaptırmalıdır. Bir alerji uzmanı, alerjileri kontrol etmek için kan testi önerebilir veya kişiden belirtilerin düzelip düzelmediğini görmek için diyetlerinden bir yiyecek veya bileşeni çıkarmasını isteyebilir. Daha şiddetli reaksiyonlar olması durumunda, alerji uzmanları, alerjinin ne olduğunu belirleyene kadar kakaodan tamamen kaçınılmasını tavsiye edecektir. Ayrıca, anafilaktik şoka yol açabilecek durumlar için alerjisi olan kişiler mutlaka yanlarında adrenalin enjeksiyon kalemlerini taşımalıdır. 

KAKAONUN YARARLARI

Kakaonun ilk olarak Orta Amerika’daki Maya uygarlığı tarafından kullanıldığı düşünülüyor. 16. yüzyılda İspanyol fatihler tarafından Avrupa’ya tanıtıldı ve hızla sağlığı geliştiren bir ilaç olarak popüler hale geldi. Kakao tozu, kakao çekirdeklerinin ezilmesi ve yağ veya kakao yağının çıkarılmasıyla yapılır.

1. Çeşitli Sağlık Yararları Sağlayan Polifenoller Açısından Zengindir

Polifenoller, meyveler, sebzeler, çay, çikolata ve şarap gibi yiyeceklerde bulunan doğal olarak oluşan antioksidanlardır. Azaltılmış iltihaplanma, daha iyi kan akışı, daha düşük kan basıncı ve iyileştirilmiş kolesterol, kan şekeri seviyeleri dahil olmak üzere çok sayıda sağlık yararıyla ilişkilendirilmiştir. 

Kakao, en zengin polifenol kaynaklarından biridir. Özellikle güçlü antioksidan ve antienflamatuvar etkileri olan flavanollerde bol miktarda bulunur. Ancak kakaonun işlenmesi ve ısıtılması, yararlı özelliklerini kaybetmesine neden olabilir. Acılığı azaltmak için sıklıkla alkali ile muamele edilir, bu da flavanol içeriğinde %60’lık bir azalmaya neden olur. Dolayısıyla kakao büyük bir polifenol kaynağı olsa da, kakao içeren tüm ürünler aynı faydaları sağlamaz.

2. Nitrik Oksit Düzeylerini İyileştirerek Yüksek Kan Basıncını Düşürebilir

Hem toz halindeki hem de bitter çikolata biçimindeki kakao, kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Kakaodaki flavanollerin kandaki nitrik oksit seviyelerini iyileştirdiği düşünülmektedir , bu da kan damarlarınızın işlevini artırabilir ve kan basıncını düşürebilir. 

  1. Kalp Krizi ve Felç Riskinizi Düşürebilir

Kan basıncını düşürmenin yanı sıra, kakaonun kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilecek başka özelliklere sahip olduğu görülmektedir. Flavanol bakımından zengin kakao, kanınızdaki nitrik oksit düzeyini iyileştirir, bu da arterlerinizi ve kan damarlarınızı gevşetip genişletir ve kan akışını iyileştirir. Ayrıca, kakaonun “kötü” LDL kolesterolü düşürdüğü, aspirine benzer bir kan inceltici etkiye sahip olduğu, kan şekerini iyileştirdiği ve iltihabı azalttığı bulunmuştur. Bu özellikler daha düşük kalp krizi, kalp yetmezliği ve felç riski ile ilişkilendirilmiştir.

4. Polifenoller Beyninize ve Beyin Fonksiyonunuza Kan Akışını İyileştirir

Birkaç çalışma, kakaodakiler gibi polifenollerin beyin fonksiyonunu ve kan akışını iyileştirerek nörodejeneratif hastalık riskinizi azaltabileceğini bulmuştur. Flavanoller, kan-beyin bariyerini aşabilir ve beyninizin işlevi için nöronlar ve önemli moleküller üreten biyokimyasal yollarda yer alır. Ek olarak, flavanoller, kan damarlarınızın kaslarını gevşeten, kan akışını ve beyninize kan akışını iyileştiren nitrik oksit üretimini etkiler.

5. Depresyon Halini ve Belirtilerini İyileştirebilir

Kakaonun yaşa bağlı zihinsel dejenerasyon üzerindeki olumlu etkisine ek olarak, beyin üzerindeki etkisi de ruh halini ve depresyon semptomlarını iyileştirebilir. Ruh hali üzerindeki olumlu etkiler kakao flavanollerinden, triptofanın doğal ruh hali dengeleyici serotonine dönüştürülmesinden, kafein içeriğinden veya sadece çikolata yemenin duyusal zevkinden kaynaklanıyor olabilir.

6. Flavanoller Tip 2 Diyabet Belirtilerini İyileştirebilir

Aşırı çikolata tüketimi kan şekeri kontrolü için kesinlikle iyi olmasa da, kakaonun aslında bazı anti-diyabetik etkileri vardır.

Test tüpü çalışmaları, kakao flavanollerinin bağırsakta karbonhidrat sindirimini ve emilimini yavaşlatabildiğini, insülin salgılanmasını iyileştirebildiğini, iltihabı azaltabildiğini ve şekerin kandan kas içine alınmasını uyardığını göstermektedir.

7. Kilo Kontrolüne Yardımcı Olabilir

Biraz paradoksal olarak, çikolata şeklinde bile kakao alımı kilonuzu kontrol etmenize yardımcı olabilir. Kakaonun enerji kullanımını düzenleyerek, iştahı ve iltihabı azaltarak ve yağ oksidasyonunu ve tokluk hissini artırarak yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

8. Kanseri Koruyucu Özelliklere Sahip Olabilir

Meyveler, sebzeler ve diğer gıdalardaki flavanoller, kanser koruyucu özellikleri, düşük toksisiteleri ve az sayıda yan etkileri nedeniyle büyük ilgi görmüştür . Kakao, ağırlık başına tüm gıdalardan en yüksek flavanol konsantrasyonuna sahiptir ve diyetinizdeki miktarına önemli ölçüde katkıda bulunabilir.

9. Teobromin ve Teofilin İçeriği Astımlı Kişilere Yardımcı Olabilir

Astım, solunum yollarının tıkanmasına ve iltihaplanmasına neden olan ve yaşamı tehdit edebilen kronik iltihaplı bir hastalıktır. Kakaonun, teobromin ve teofilin gibi anti-astımlı bileşikler içerdiğinden astımlı kişiler için faydalı olabileceği düşünülmektedir.

10. Antibakteriyel ve Bağışıklığı Uyarıcı Özellikler Dişlerinize ve Cildinize Yarar Sağlayabilir

Kakaonun diş çürüklerine ve diş eti hastalıklarına karşı koruyucu etkilerini araştıran çeşitli çalışmalar vardır. Kakao, ağız sağlığı etkilerine katkıda bulunabilecek antibakteriyel, anti-enzimatik ve bağışıklık uyarıcı özelliklere sahip birçok bileşik içerir.

11. Diyetinize Dahil Edilmesi Kolaydır

Sağlık yararları elde etmek için diyetinize eklemeniz gereken tam kakao miktarı net değildir.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi, kalp sağlığı yararlarına ulaşmak için günde en az 200 mg flavanol içeren 2,5 gram yüksek flavanol kakao tozu veya 10 gram yüksek flavanol bitter çikolata önermektedir.

Genel olarak, yüksek flavanol içeriğine sahip kakao kaynaklarını seçmek önemlidir ve kakao ne kadar az işlenirse o kadar iyidir.