Son yıllarda gıda alerjilerinde artışla birlikte kırmızı ete karşı alerji de daha sık görülmektedir. Et, çok tüketilmesine rağmen toplumda çok fazla et alerjisi görülmezken şimdilerde kırmızı et yedikten sonra burun tıkanıklığı, vücutta kaşıntı veya mide bulantısı hatta nefes darlığı, baş dönmesi sonrasında baygınlık hissi gelişiyorsa kırmızı et alerjisi aklımıza gelmelidir. Özellikle kurban bayramında et alerjisi, dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir.
Et Alerjisi Nedir?
Et yedikten sonra burun tıkanıklığı, vücutta kaşıntı veya mide bulantısı hatta nefes darlığı baş dönmesi sonrasında baygınlık hissi gelişmişse et alerjisi akla gelmelidir. Ülkemizde özellikle kurban bayramında et alerjisi artış gösterebilmektedir.
Et alerjisi; sığır, kuzu, keçi gibi hayvanların etlerini yedikten sonra karşımıza çıkabilmektedir. Bir et alerjisi hayatta her zaman gelişebilir. Bir tür ete alerjiniz varsa, tavuk, hindi ve ördek gibi diğer etlere ve özellikle tavuk etine de alerjiniz var olabilir.
Araştırmalar, süt alerjili çocukların çok küçük bir yüzdesinin de sığır eti alerjisi olduğunu göstermektedir. Süte karşı alerjisi olan çocukların diyetinden sığır etini de çıkarmanız gerekebilir. Çocuk alerji uzmanları bu konuda yardımcı olmaktadır.
Ixodes ricinus (kedi ve köpeklerde bulunan keneler) ve Amblyomma americanum cinsi kenelerle ısırılmak ile et alerjisi arasında bir ilişki olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Et alerjisi olanların büyük çoğunluğunun öncesinde kene tarafından ısırıldığı görülmüştür.
Belirtileri nelerdir ?
- Ciltte kaşıntı kızarıklık ve kabarıklık şeklinde ürtikeryal döküntü,
- Mide bulantısı, mide krampları, hazımsızlık, kusma, ishal, karın ağrısı,
- Burun akıntısı, tıkanıklık,
- Hapşırma,
- Baş ağrısı,
- Astım,
- Anafilaksi, nefes darlığı baş dönmesi ile birlikte olan alerjik reaksiyon.
Şikayetleri ortaya çıkıyorsa alerjiniz olduğundan söz edilebilmektedir.
Et alerjisinin nedenleri nelerdir?
Memeli hayvanların etinin yenmesiyle ortaya çıkan et alerjisinden sorumlu α-gal karbonhidratı yapısındaki alerjendir.
Normal olarak besin alerjisinde besin alımından sonra kısa bir süre içinde alerjik reaksiyon belirtileri görülürken α-gal karşı alerjik reaksiyonlar gelişmesi birkaç saati bulabilmektedir. Bunun nedeni alerjiye neden olan gıdaların temasının gecikmesi olabilmektedir.
Kene ısırması et alerjisine neden olabilir. Et alerjisi olanlarda özellikle aArupa’da Ixodes ricinus cinsi kenelere karşı IgE antikoru olduğunu ve IgE düzeyleri ile α-Gal seviyeleri arasında anlamlı korelasyon olduğu görülmüştür.
Sadece keneler değil, aynı zamanda parazitler de α-Gal duyarlılığına neden olabilir. Daha öncesinde paraziter enfeksiyon geçirenlerde daha sık et alerjisi görülmüştür.
Et alerjisi sendromunda B negatif kan gruplarının etkisi olabileceğini gösteren çalışmalarda, ilk kez 39 kırmızı et alerjik hastaların yalnızca ikisinin (% 5) B-pozitif kan grubuna ait olduğunu fark edildi.
B negatif kan grubuna sahip olmakta et alerjisi riskini artırmaktadır.
Çiğ ve orta pişmiş ete karşı oluşan IgE reaktivitesi kızarmış ve haşlanmış ete kıyasla, daha kuvvetli olduğu fakat etin pişirilmesinin alerjik yanıtı engellemediği görülmüştür.
Teşhisi nasıl konulmaktadır?
Et alerjisi kişilerde farklı şikayetler ile kendini gösterebilmektedir. Vücutta kaşıntı ve kızarıklıktan baş dönmesi nefes darlığına kadar daha ölümcül alerjik reaksiyonlar görülebilmektedir. Belirtiler et yedikten sonra saatler içinde ortaya çıkabildiği için bazen göz ardı edilebilmektedir. Bu yüzden iyi bir hikaye ve fizik muayene şarttır.
Et alerjisi şüphesi varsa alerji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Alerji şüphesi varsa;
– Et miktarı ve etin cinsi ve kadar süre pişirildiği,
– Et yedikten sonra ne kadar süre geçtiği,
– Süt alerjisi veya diğer gıda alerjilerinin varlığı önemlidir.
Alerji uzmanları tarafından kan testi ve deri prick testi yapılarak et alerjisi tanısı konulmaktadır.
Et alerjisinin tanısı koymak için nadir olarak gerekliyse alerji uzmanları tarafından et yükleme testi yapılmaktadır. Yükleme testi teşhiste altın standarttır.
Tedavisi nasıldır?
Et alerjisine bağlı olarak ciddi alerjik reaksiyon geçirenlerin, anafilaktik çok geçirenlerin mutlak şekilde kırmızı etten uzak durması gereklidir. Ayrıca dışarıda yemek yerken çok dikkat etmeleri gereklidir.
Alerji geliştiyse antihistaminik ve kortikosteroid ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Alerjik şok gibi daha ciddi durumlarda adrenalin ilk kullanılan ilaçtır.
Alerjik şok geçirmiş olan hastaların mutlaka yanında adrenalin oto enjektörü taşıması gereklidir.
Sonuç olarak;
– Bu alerji türü nadir görülen bir alerji tipidir. Gıda alerjilerindeki artış ile birlikte daha sık karşımıza çıkmaktadır.
-Kene ile ısırılmak, paraziter hastalıklar geçirmek, süt alerjisine sahip olmak, B negatif kan grubuna sahip olmak et alerjisi için risk faktörleridir.
-Et alerjisi belirtileri; et yedikten sonra gelişen kaşıntı, kusma, burun tıkaması, nezle, hapşırma, ishal karın ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterebileceği gibi; bazen alerjik şok tablosu ile de karşımıza çıkabilmektedir.
-Teşhisi tüm gıda alerjilerinde olduğu gibi alerji uzmanları tarafından yapılmaktadır.
-Alerji; dana eti ile olduysa bile keçi eti ve kuzu eti dahil tüm etler tüketilmemelidir. Ayrıca tavuk eti ve diğer etleri tüketirken dikkatli olmanız gerekir.
-Etin pişirilmesi alerjik özelliğini ortadan kaldırmamaktadır. Kımızı etten tamamen uzak durmak gereklidir.
-Belirtiler ortaya çıkmışsa ilaçlarla semptomlar kontrol altına alınmalıdır.
-Alerjik şok gibi ciddi alerjik şok gelişirse adrenalin uygulanmalıdır. Sonrasında adrenalin oto enjektörü verilmelidir.