Yetişkinlerde besin alerjisi sıklığını araştıran çok sayıda çalışma olmasına rağmen, besin alerjisi sıklığı ve besin alerjisi ile ilişkili riskler konusunda kapsamlı, ülke çapında, nüfus temelli çalışmalara hala ihtiyaç vardır. Çoğu rapor, kendi kendine bildirilen besin alerjisi belirtilerine dayanarak, karın ağrısı gibi şikayetleri olan yetişkinlerde yanlış olarak besin alerjisi denilmiştir. Ayrıca, hastaların olası besin alerjisi raporlarına güvenmek, besin alerjisi sıklığının fazla tahmin edilmesine neden olabilir.

Besin duyarlılığı ile besin alerjisi arasındaki fark nedir?

Öncelikle bazı tanımları iyi bilmek gerekir. Besinlere karşı kan veya cilt testi yapılıp bazı gıdalara IgE değerlerinin yüksek olup, bu pozitif test çıkan besinlerin alınmasıyla herhangi bir belirti olmaması durumuna besin duyarlılığı denir. Besin alerjisi ise kan veya cilt testinde IgE değer yüksek çıkıp aynı zamanda bu pozitif saptanan besinin alınmasıyla belirtilerin ortaya çıktığı duruma besin alerjisi denilmektedir. Bir de kan veya cilt testinde pozitif çıkmamasına rağmen bir besin alınmasıyla besin alerjisi belirtilerinin olduğu duruma non-IgE besin alerjisi denilmektedir.

Besin alerjisi tanısı hem gıda alerjeni duyarlılaşmasına hem de besinlerin sindirilmesi ile klasik alerjik semptomların gelişmesine dayanır. Yüksek sIgE veya bir yiyeceğe karşı pozitif bir deri testi alerjene karşı duyarlılık için bir kanıttır, ancak o kişi belirli bir yiyeceği yemekle IgE aracılı semptomlar geliştirmediği sürece bir kişinin besine alerjisi olduğu anlamına gelmez. Başka bir deyişle, sadece besin ile ilgili reaksiyonları bildiren bireylerin bir alt kümesi bu besinlere karşı hassaslaştırılır ve sadece duyarlı olanların bir alt kümesi gerçek besin alerjisine sahiptir. Bu nedenlerden dolayı, yetişkin popülasyonlarda besin alerjisinin (IgE aracılı) gerçek sıklığı hakkında çok az veri vardır. Bununla birlikte, hem hastaların kendi bildirdiği reaksiyonlar hem de duyarlılaşma, gerçek besin alerjisi sıklığındaki eğilimler için belirteç olarak kullanılabilir.

Yetişkinlerde besin alerjisi tanısında doktor tanısında bir artış olmadan yetişkinlerin kendi bildirdiği besin alerjisi sıklığında bir artış vardır. Bu tutarsızlık endişe vericidir ve muhtemelen besin alerjisinin aşırı tanısını, çoklu beslenme ve psikososyal sonuçları ve bunun sonucunda bireyin sağlığı ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu gösterir. Hastalar, tıbbi tavsiye almadan gıdalardan giderek kaçınıyor olabilirler. Bu potansiyel olarak sosyal izolasyonla sonuçlanabilir veya yeme bozukluklarının gelişmesine neden olabilir.

Besin Alerjisi Sıklığı Nedir?

Yetişkinlerde besin alerjisinin tahmin edilen sıklığı bebeklerde ve çocuklarda %3.9 ila %8 ve yetişkinlerde %6.6 ila %10’dur. Klinik olarak besin alerjisi sıklığı yaşla birlikte azalır, en yüksek 1 yaş ile 5 yaş arası çocuklarda (%4.2) ve en düşük olanı 60 yaş ve üstü (%1.3) olanlarda saptanmıştır. 

Besin Duyarlılığı Sıklığı Nedir?

Yetişkinler arasında en az 1 yaygın besin alerjenine duyarlılık oranı Amerika’da %14.9’dür ve oldukça yüksektir. Bu duyarlılaşma oranları Avrupalılar arasında %11 ila %24 arasında değişmektedir.

Bildirilen besin alerjisi ile mutabık kalınarak, ABD’de besin duyarlılığı oranı çok yüksektir ve 2010’da %16,8 gibi yüksek oranlarda bildirilmiştir. En yüksek besin duyarlılığı prevalansı 1 ila 5 yaş arası çocuklarda (%28) olup yaşla birlikte giderek azalmaktadır. Bu oranlar besin alerjisi oranı olmayıp besin alerjisi duyarlılık oranıdır. Yani kan testlerinde besinlere alerji çıkmış veya bir besin alındığı zaman kendinde belirtiler olduğunu bildiren kişilerin oranıdır.

Besin Alerjisi ve Besin Duyarlılığı Kimlerde Daha Sıktır?

Yetişkinlerin kendi bildirdiği besin alerjisi yetişkinler arasında kadınlarda daha yaygındır. Bununla birlikte, besin alerjenlerine karşı duyarlılık oranı hem erkeklerde hem de kadınlarda benzerdir. Fıstık, karides ve süte besin duyarlılığı erkeklerde daha yaygındır.

Daha önce yapılan çalışmalar besin alerjisi sıklığının ırk temelli bireyler arasında farklı olduğunu tahmin etmiştir, ABD’de İspanyol olmayan Afrikalı Amerikalılarda en yüksek risk grubudur. Bu hem yetişkinlerin kendi bildirdiği besin alerjisi hem de besin alerjenlerine karşı objektif duyarlılık için geçerlidir.

Yetişkinlerin kendi bildirdiği besin alerjisi ayrıca daha yüksek hane halkı eğitim düzeyi ile de ilişkilidir. Bununla birlikte, besin duyarlılığı yoksulluk içinde yaşayan bireylerde daha yaygındır ve yüksek gelirli hanelerde daha az sıklıkta görülür.

Sonuç Olarak

-Besin alerjisi sıklığı ve besin duyarlılığı sıklığı farklıdır.

-Yetişkinlerde besin alerjisi sıklığı %6.6 ila %10’dur. 60 yaş üstünde %1.3 gibi daha düşüktür

-Yetişkinlerde besin alerjisi duyarlılığı Amerika’da %14.9’dür ve oldukça yüksektir. Bu duyarlılaşma oranları Avrupalılar arasında %11 ila %24 olarak bildirilmiştir

-Besin alerjisi sıklığı eğitim seviyesi yüksek olanlarda daha yüksekken besin duyarlılığının yoksullarda daha yüksek olduğu bildirilmiştir.