Yetişkinlerde besin alerjisi nedenleri, vücudun bağışıklık sisteminin besinlere karşı verdiği anormal yanıttır. En sık çocukluk döneminde görülmekle birlikte hemen her yaşta görülebilir. Yetişkinlerde besin alerjisi yapan besinler hakkında neler biliyoruz. Çocuklarda görülen besin alerjilerinden farklı nedenlerle mi oluyor? Yoksa aynı mı? Bu soruların cevabını herkes merak ediyor. Biz de yetişkinlerde görülen besin alerjisinin nedenlerini sizler için yazdık.

Yetişkinlerde Besin Alerjisi Nedenleri

Yetişkinlerin kendi bildirdiği besin alerjisinin %75’i, 8 ana besin alerjeninden en az birine tepki gösterdiğini bildirmiştir. Bu alerjenler arasında süt, buğday, yumurta, soya (en yaygın olarak çocuklarda görülür), yer fıstığı, fındıklar, balık ve kabuklu deniz ürünleri bulunur.

Yetişkinlerde Görülen Besin Alerjilerinin En Sık Nedenleri

Süt, yetişkinlerin %4.1’inde en yaygın olarak bildirilen alerjendir ve bunu yetişkinlerin %3.6’sında bildirilen kabuklu deniz hayvanları izlemektedir.

2007-2010 yıllarında Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi’ne dayalı bir başka ulusal çalışmada süt ve kabuklu deniz hayvanlarının yetişkinlerde en yaygın alerjenler olduğu bildirilmiştir.

Yetişkinler arasında bildirilen diğer yaygın alerjenler fıstık ve fındıklardır ve birlikte vakaların yaklaşık %25’ini oluştururlar. Bu fıstık ve fındıklara karşı olan alerji vakalarının çoğu çocukluk çağında başlar.

8 temel besin alerjenine ek olarak, meyve ve sebzeler reaksiyona neden olduğu bildirilen en büyük besin grubunu temsil eder, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetişkinlerin %2,7’sinin bu büyük besin grubuna tepki verdiğini bildirmektedir.

Çiğ meyve ve sebzelere bildirilen reaksiyonlar, polen besin alerjisi sendromu olarak bilinen başka bir tür besine bağlı alerjiden kaynaklanabilir ve bu da ağızda ve dudaklarda, kaşıntı veya dudakların şişmesi gibi sınırlı belirtilerle sonuçlanır. Polen besin alerjisi sendromu, polen veya havadaki alerjenlerle çapraz reaksiyona giren ve ilk olarak polenlere duyarlılık geliştiren hastalarda görülür.

Besin Reaksiyonlarında Farkındalık

Besin alerjisi sıklığı arttıkça, farkındalığın artması gereklidir. Çoğu çocuk bakım tesisi ve okul, besin alerjisi olan küçük çocuklar için ayrı bir masa ve çocuklara kendi kendilerine enjekte edilebilir epinefrin taşıması gibi  güvenli bir ortam sağlamak için koruyucu politikalar ve programlar geliştirmektedir. Bu durumda yetişkinleri de korumak için halkın bilinçlendirilmesine ihtiyaç vardır.

Yiyeceklerin tüm gizli bileşenlerle uygun şekilde etiketlenmesi ve tüm yiyecek hizmetleri ve restoranlarda bileşenlerin ayrıntılı bir listesinin tutulması, yanlışlıkla maruz kalmayı ve reaksiyonları önleyebilir. Büyük bir çalışmada, yetişkinlerde besin alerjisi ile ilişkili reaksiyonların %8.4’ünün bir acilde kas içi epinefrin ile tedavi edildiğini bildirmiştir. Aynı ankette, yetişkinlerin kendi bildirdiği besin alerjilerinin %34’ü besin alerjisi ile ilişkili bir reaksiyon olmadan 5 yıldan fazla zaman geçmiştir. Besin alerjisi ile ilişkili acil servis eğilimlerini araştıran bir çalışma, ABD’li yetişkinler arasında 2001’den 2009’a kadar besin alerjisi ile ilgili acil servis ziyaretlerinin sıklığında bir azalma olduğunu bildirmiştir. Bir çalışmada bildirilen hiçbir reaksiyon olmadan geçen nispeten uzun süre ve ayrıca besin alerjisi ile ilişkili acil servis ziyaretlerinin azalması, besin alerjisi olan yetişkinlerde reaksiyonların daha iyi önlenmesine yönelik olası bir değişikliği göstermektedir.

Yetişkinlerdeki besin alerjisi için risk faktörleri nelerdir ?

Besin alerjisinin ortaya çıkmasında bazı risk faktörlerinin olduğu konusunda birçok çalışma vardır. Bunlar içinde en çok üzerinde durulanlar:

Cinsiyet; özellikle çocukluk yıllarında erkeklerde daha sık görülür.

 Irk/etnik yapı; beyaz çocuklarla karşılaştırıldığında Asya ve siyah çocuklar arasında artış göze çarpmaktadır.

Genetik yapı ailesinde besin alerjisi olanlarla daha sık görülmektedir.

Atopik alerjik yapıya sahip kişilerde besin alerjisi daha sonraki yıllarda görülebilir.  Alerjik astım olan özellikle ağır astımı olan kişilerde daha şiddetli gıda alerjisi reaksiyonları görülür.

D vitamini yetersizliği son yıllarda üzerinde daha fazla durulmaktadır. D vitamin yetersizliğinde besin alerjisinin daha sık görüldüğü konusunda çeşitli çalışmalar vardır. D vitamininin besin alerjisine karşı koruyucu özelliği vardır.

Tükettiğimiz gıdalardaki yağ asitleri (omega-3-çoklu doymamış yağ asitlerinin tüketiminin azalması),

Antioksidan  tüketiminin azalması,

Mide asit azaltıcı ilaç kullanımı (alerjenlerin sindirimini azaltmak),

Obezite.

Hijyen ortamda büyüyenler de tüm alerjik hastalık gibi besin alerjisi riski de daha fazladır.

Gıdalara maruz kalmanın zamanlaması ve yolu önemli risk faktörleri arasında sayılabilir.

Sonuç olarak

-Yetişkinlerde görülen en sık besin alerjisi nedenleri süt, buğday, yumurta, soya (en yaygın olarak çocuklarda görülür), yer fıstığı, fındıklar, balık ve kabuklu deniz ürünleridir.

-Besin alerjisi sıklığı arttıkça, farkındalığın da artması gereklidir.

-Yetişkinlerde 8 temel besin alerjenine ek olarak, meyve ve sebzeler reaksiyona neden olduğu bildirilen en büyük besin grubunu temsil eder.

-Yetişkinlerde görülen besin alerjisinin bir çok risk faktörü vardır. Obezite, D vitamini eksikliği, antioksidan tüketiminin azlığı, mide asidi azaltan ilaçların kullanımı gibi risk faktörleri vardır.