Alerjik rinit (alerjik nezle), alerjik astım, alerjik konjuktivit (göz alerjisi) ve arı alerjisinin tedavisinde en etkili yöntemdir. Günümüzde alerjik rinitin astıma ilerleyişini durdurabilme potansiyeli olan tek tedavi şekli alerjen spesifik alerji aşısıdır. Alerji uzmanları tarafından uygulana bu tedavi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ nün onayladığı bir tedavidir ve alerji aşısı ile alerjik hastalıklar durdurulabilir ve ilerlemesi engellenebilir.

Alerji aşı tedavisi (İmmünoterapi) yüzyıllık bir temele dayanarak bağışıklık sistemini uyaran alerji semptomlarını tetikleyen belirli alerjenlere karşı vücudumuzun duyarsız hale getirilebileceği fikrini temel alır. Alerjenlerin kontrollü ve düzenli bir şekilde verilmesi ile oluşan alerji aşıları (immünoterapi) alerjik rinit(alerjik nezle), alerjik astım, alerjik konjuktivit (göz alerjisi ) ve arı alerjisinin tedavisinde en etkili yöntemdir.

Alerjik rinitte hastalığın şikayetlerini ortadan kaldıran en iyi tedavi yöntemi aşı tedavisi (immünoterapi) aynı zamanda hastalığın ilerlemesini ve astım gelişmesi engelleyebilecek tek tedavi yöntemidir.

Alerjik Hastalıklar Tedavisi

Alerjik hastalıkların tedavisinde hastayı rahatsız eden alerjenden kaçınma ve korunma yöntemlerinin uygulanması gereklidir. Ayrıca gerekli olduğunda ilaç tedavisinin yapılması önemli olmasına rağmen tüm bunlarla birlikte tedavide en etkili yöntemin immünoterapi olduğu görülmektedir. Ne kadar dikkat etmeye çalışsak da alerjenlerden uzak durmak mümkün olmayabilir. Bununla birlikte önlem dışında kullandığımız ilaçlar da alerjik hassasiyetimizi değiştirmediği için alerji aşısı alerjik hastalıkların tedavisinde önemli bir yere sahiptir.

Genel alerji ilaçları sıklıkla semptomları kontrol ederken; ilaçları almayı bırakırsanız, alerji semptomları kısa bir süre sonra geri gelir. Alerji aşısı alerjik ataklar sırasında görülen alerji semptomlarının kalıcı olarak ortadan kaldırılmasını sağlayabilir. Bununla birlikte astım gelişiminde veya yeni alerjilerin ortaya çıkmasında önleyici bir rol oynayabilir.

Alerji aşısı alerjenlere duyarlılığı azaltıp sonrasında genellikle tedavi bittikten sonrada alerji belirtilerinin kalıcı olarak kaybolmasını sağlayabilir.

Alerji Aşısı (İmmünoterapi) Etki Mekanizması Nasıldır?

Alerjene spesifik immünoterapi (IT), hiposensitizasyon ve duyarsızlaştırma gibi diğer terimlerde dahil olmak üzere birçok şekilde tanımlanmıştır.

Alerji aşısı ile bağışıklık sisteminde alerjenlerin oluşturduğu immünoglobülin E (IgE) aracılı alerjik hastalıklar kontrol altına alınır. Alerjene duyarlılığın azaltılması sağlayan immün sistem düzenleyici bir tedavi yöntemidir. Artan dozlarda antijenin (alerjenin), verilerek alerjiye yol açan bağışıklık yanıtının ortadan kalkmasını sağlanır.

Alerji aşılarında başlangıçta hastada alerjiye yol açan alerjenin antijeni düşük dozları verilir. Sonrasında yüksek dozlara çıkılarak, bağışıklık sisteminde, alerjiye yol açan IgE antikorları yerine IgG antikorları (engelleyici antikorlar) oluşması sağlanır.

Alerji aşılarının uzun süre sonra yaptığı etkilere bakıldığında inflamatuar mediyatörlerin salınımında azalma, spesifik IgE (sIgE) seviyelerinde düşme ve alerjene spesifik hava yolu aşırı duyarlılığını azalma görülür. Tüm bunlarla birlikte klinik iyileşme oluşur.  Alerjiye yol açan hücreler arasındaki dengede ve aktivitelerinde değişikliğe yol açarak alerji / astım gelişimine karşı koruyucu bağışıklık cevabı için gerekli hücre aracılı bağışıklığının oluşmasını sağlar.

Alerjik rinit ve astımda alerji aşısı uygulanmasından sonra şikayetlerin azaldığı ve buna bağlı olarak ilaç kullanma ihtiyacının azaldığı görülür. Alerji tanısında kullandığımız deri prick testlerinde yanıtın azalması yani alerjiye yol açan alerjene karşı hassasiyetin zamanla kaybolduğu da görülür. Alerjenlerle yapılan uyarı (provokasyon) testlerinde de azalma görülür.

Alerjik rinitin zamanla ilerleyerek alerjik astıma dönüştüğü bilinmektedir. Tedavide kullanılan ilaçlar şikayetlerin ortadan kaldırılmasında etkili olmasına rağmen bu ilaçlar hastalığın seyrini değiştirmezler .Yani alerjik rinitin astıma ilerlemesini engellemezler.  Alerji aşıları hastalığın seyrini değiştirebilecek tek tedavi yöntemidir. Yapılan birçok çalışma alerjene spesifik immünoterapinin alerjik hastalığı tedavi edebilme yeteneğine sahip olması ile birlikte uzun süre koruyucu etkisi olduğunu da göstermektedir.

Alerji Aşıları

Alerji aşıları özellikle çocukluk yıllarında yapıldığında yeni alerjenlere karşı duyarlanmayı engellediği gösterilmiştir. Alerjik yapıya sahip kişilerde zamanla alerjik duyarlanma artmakta daha öncesinde şikayeti yol açmayan alerjenlere karşı hassasiyet görülmektedir. Örneğin; polen ev tozu küf veya kedi köpek gibi alerjenlere de  hassasiyet artışı görülmektedir. Polen alerjisi olanlarda şikayetler mevsimsel olarak başlasa da zamanla ev tozu küf veya diğer alerjenler karşı hassasiyet başlayıp yıl boyunca devam eden şikayetler oluşabilir. Bu yüzden alerji aşıları ile alerjik yanıt azaldığı için diğer alerjenler karşıda oluşabilecek olan hassasiyet gelişmesi engellenebilir.

Alerji aşılarında alerjenlerin seçilmesi ve dozu etkinlik için çok önemlidir.  Yetersiz alerjen miktarı veya uygun olmayan alerjen ile aşılanmak immünoterapinin etkinliğini azaltır. Bu yüzden alerji aşısı bu konuda eğitim almış alerji uzmanları (alerjistler) tarafından yapılmalıdır.

Alerji Aşılarından (İmmünoterapi) Kimler Yararlanabilir?

Alerji aşı tedavisi alerji semptomlarına neden olan alerjenlerin artan dozlarda hastaya enjekte edilmesini içerir. Alerji uzmanları tarafından yapılan alerji deri testleri ve diğer tetkiklerle birlikte uygun alerjenlerin ve konsantrasyonun belirlenmesi sonrasında tedavinin başlanması uygun olur.

Araştırmalar alerji aşılarının aşağıdaki hastalıklarda etkili olabileceğini göstermiştir:

  • Alerjik astım,
  • Alerjik rinit ve konjunktivit,
  • Böcek alerjisi ( Arı Alerjisi ),
  • Atopik dermatit ( bazı gruplarında).

Alerji aşılarının en çok alerjik rinit, astım ve arı alerjisinde etkinliği gösterilmiştir. Bunların dışında atopik dermatit ile birlikte ev tozu, küf veya polen alerjisi saptanan hastalarda da etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.

Günümüzde, gıda alerjileri için immünoterapi önerilmemektedir. Gıda alerjileri için ağız yoluyla duyarsızlaştırma ile ilgili araştırmalar ABD’de devam etmekle birlikte, şimdilik alerjiye yol açan gıdadan sıkı bir şekilde kaçınılması önerilmektedir.

Alerji aşıları 5 yaşın altındaki çocuklar için genellikle önerilmese de, çocuk alerji uzmanları tarafından değerlendirilmesi uygun olur. 5 yaşından sonra başlanabilecek olan alerji aşısı yetişkin yaşlarda güvenle uygulanabilir. Yaşlı hastalarda diğer hastalıkları örneğin kalp hastalığı gibi tıbbi durumlar öncelikle değerlendirilmeli buna göre karar verilmesi gereklidir.

Alerji aşılarının başlanmasında alerji uzmanı ve hasta tarafından aşağıdaki durumlar göz önünde bulundurulabilir.

Alerji mevsimi uzunluğu ve semptomların şiddeti,

Alerji semptomlarını kontrol etmekte ilaçlar veya çevresel kontrollerin ne kadar yeterli olabildiği,

Uzun süreli ilaç kullanmama veya ilaçlara bağlı yan etkilerden kurtulma isteği,

Hastanın tedaviye hazır olması (alerji aşı tedavisi başlangıçta haftalık ve sonra aylık periyotlarla yapılır) uzun süreli tedaviye yeterli uyum gösterebilmesi,

Alerjinin iş ve okul hayatındaki olumsuz etkisi ile aşı maliyeti ve ilaçların maliyeti arasında maliyet/yarar oranın değerlendirilmesi,

Tüm bunlar göz önüne alındıktan sonra alerji aşılarının başlanması uygun olur.

Alerji Aşıları (İmmünoterapi) Nasıl Yapılır?

Alerji aşısı (İmmünoterapi) ile tedavi edilip edilmeyeceğine dair bir karar verildiğinde immünoterapinin nasıl yapılacağının belirlenmesi de gereklidir. Alerjen spesifik immunoterapi farklı yollarla (subkütanöz, dil altı, oral, nazal, bronşiyal ve lenfatik) uygulanabilir. Ancak günümüzde sadece deri altına subkütan  (SCIT) veya dil altı IT (SLIT)  uygulanması ile ilgili çalışmalarda yeterli etkinlik gösterilmiştir. Bu nedenle rutin olarak kullanılır. İmmünoterapi deri altı (SCIT) ve dilaltı (SLİT) veya tablet şeklinde verilebilir.

Deri altına subkutan yolla yapılan alerji aşısı şuanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Dilaltı sublingual damla aşılar artık ortadan kaldırılmaya başlanmış yerini tablet formunda aşılar almıştır. Tablet şeklinde aşılar ülkemizde de kullanılan şekilde sadece ot polenleri için yapılabilmekte olup diğer polenleri veya küfleri veya kedi köpek alerjenlerini içermemektedir. Avrupa’da ev tozu alerjisi, içinde tablet formunda aşılar geliştirilmiş olup şuan ülkemizde bulunmamaktadır.

Alerji aşılarında vücudunuza belirli bir alerjen yavaş yavaş artan dozlarda verilerek alerjene karşı bağışıklık veya hoşgörü (tolerans) gelişmesi sağlanır.

Ülkemizde de çok yaygın olarak kullanılan deri altı subkutan aşılarda iki aşamada vardır;

Başlangıç aşaması: Bu aşamada haftada bir ile bazen iki kez olacak şekilde artan miktarda alerjenin bulunduğu enjeksiyonlar ile vücudumuza alerjen verilir. Bu evrenin uzunluğu, enjeksiyonların ne sıklıkla yapılacağı hastaya göre değişebilmektedir. Ancak genellikle 2 ile 6 ay arasında değişir. Başlangıç aşamasının sonunda en yüksek miktarda verebileceğimiz alerjen konsantrasyonuna ulaşmak hedeflenir.

İdame aşaması: Bu aşama etkin doza ulaşıldığında başlar. Etkili idame dozu, alerjen duyarlılığınızın seviyesine ve oluşabilecek yan etkilerin en az olmasına göre ayarlanır. İdame aşaması, doz aralıkları iki ile dört hafta arasında değişir ve tedavinin süresi 3-5 yıl gibi uzun süreler olacaktır. Alerji uzmanınız sizin için uygun aralığa karar verecektir.

Alerji aşılarında etkinlik idame aşamasının başlaması ile oluşur. İdame aşaması sırasında belirtilerin azaldığını fark edebilirsiniz. Ancak bir iyileşme fark etmek için idame dozu en az 12 ay boyunca almak gereklidir. Alerji aşıları başarılı olursa, idame tedavisi genellikle 3 ile 5 yıl devam etmelidir. Alerji aşılarını durdurma kararı alerji uzmanı ile görüşerek karar vermeniz uygun olur. 12 aydan sonra şikayetleri azalan hastalarda aşı kesildiğinde şikayetlerin geri geleceği unutulmamalıdır.

Alerji aşıları ile birçok alerjik şikayetin azaldığı görülmüştür. Ayrıca yeni alerjilerin gelişimini ve alerjik hastalıklardan alerjik rinitin astıma ilerlemesini önleyebilir. Alerji aşılarının etkinliği, alerjen seçimine, dozuna bağlı olmasının yanında tedavi programının uzunluğu ile ilişkili görünmektedir. 12 aylık idame tedavisinde sonra düzelme görmediyseniz, alerji uzmanları tarafından tekrar değerlendirilmeniz uygun olur.

Alerji Aşılarında Yeterli Yanıt Alınamaması Birkaç Faktöre Bağlı Olabilir;

  • Alerji aşısında yetersiz dozda alerjen uygulanıyorsa,
  • Alerji değerlendirmesi sırasında saptanmayan eksik alerjen varsa,
  • Yüksek düzeyde alerjene maruz kalınıyorsa,
  • Alerjik olmayan tetikleyicilere önemli ölçüde maruz kalma, tütün dumanı, kimyasal iritanlar gibi,
  • Bu durumlarda alerji aşıları tekrar değerlendirilmelidir.

Alerji Aşılarının ( İmmünoterapi ) Riski Nedir?

Alerji aşı tedavisi uygulanan enjeksiyonlardan sonra gelişebilecek reaksiyonları belirlemek ve tedavi etmek için uygun personel ve teçhizat ile donatılmış alerji uzmanı doktorları tarafından yapılmalıdır. İdeal olarak, immünoterapi alerji uzmanının (alerjist) bulunduğu hastane veya merkezlerde uygulanmalıdır.

Risk Var Mı?

Alerji aşılarında bulunan alerjen ekstreleri uygun işlemlerden geçirildikten sonra aktif yapıları korunarak standartize edilmektedir.  İmmünoterapinin etkin olması için antijenik özelliği korunmuş yüksek dozda hazırlanmış olan alerjen solüsyonlarında yan etki profili azaltılıp immün sistemi uyarma gücünün arttırılması gereklidir.

Alerji aşılarında yan etki oluşumunun azaltılmasına rağmen tipik bir reaksiyon olan aşının yapıldığı bölgede kızarıklık ve enjeksiyon yerinde şişme olabilir. Bu, tedaviden hemen sonra veya birkaç saat sonra gerçekleşebilir.

Alerji aşılarından sonra bazı hastalarda hapşırma, burun tıkanıklığı veya ürtiker gibi semptomlar görülebilir.

Alerji aşılarına karşı ciddi reaksiyonlar nadirdir. Alerji aşılarında verilen alerjenler ile ortaya çıkan sistemik reaksiyonlar acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyarlar. Anafilaktik reaksiyon belirtileri boğazda şişme, hırıltılı solunum veya göğüste sıkışma, bulantı ve baş dönmesi olabilir. En ciddi reaksiyonlar, alerji enjeksiyonlarından 30 dakika sonra gelişir. Bu nedenle, alerji aşılarından sonra en az 30 dakika boyunca doktorunuzun olduğu ortamda beklemeniz önerilir.

Alerjik reaksiyon oluştuğunda erken müdahale edildiğinde ortadan kaldırılabilir. Bu tür reaksiyonlar özellikle arı alerjilerinde daha fazla görülebilir. Başlangıç aşamasında daha sık karşılaşılır, idame aşamasında daha nadir görülür.

Hamile hastalar alerji aşısı alıyorsa ve idame dozlarında sorun yaşamadıysa alerji uzmanları tarafından tekrar değerlendirmesi ve sonrasında doz ayarlaması yapılarak aşı tedavisinin devam etmesi uygun olur. Hamile hastalara alerji aşının başlanması uygun değildir. Başlangıç aşamasında olan alerji aşılarının kesilmesi daha uygun olur.

Alerji Aşısını (İmmünoterapi) Kimler Yapabilir?

Alerji aşıları hastalığın doğal seyrini değiştirebilecek tek tedavi yöntemi olmasına rağmen doğru bir şekilde yapılmadığında alerjik reaksiyonlara veya hastalığın ilerleyişi değiştirmeyip sorunlara yol açabilir.

Alerji aşıları 3-5 yıl gibi uzun süreli bir tedavi şeklidir ve bu sırada hastanın şikayetlerinin kontrol edilmesi gereklidir. Eğer semptomlarında artış varsa veya aşıya bağlı alerjik reaksiyonlar oluşuyorsa  tedavisinin tekrar düzenlenmesi veya kesilmesi gereklidir. Bu sebeple aşıların, alerji konusunda eğitim almış alerji uzmanları tarafından yapılması son derece önemlidir.

Alerji uzmanı olabilmek için, ülkemizde iç hastalıkları/çocuk hastalıkları/göğüs hastalıkları ve dermatoloji anabilim dalında eğitimini tamamlamak sonrasında alerji üst ihtisas sınavını kazanmasıyla 3 yıl süreyle ana branşının üzerinde yan dal olan alerji bölümünde eğitimi almaları gereklidir. Alerji uzmanları her türlü alerjik hastalıkların tanı ve tedavisi konusunda eğitim aldıktan sonra alerji uzmanı olarak diplomalarını almaya hak kazanır.

Alerjik hastalıklarda en etkili tedavi olan alerji aşılarında doğru alerjenin seçmek ve doğru dozlarda başlamak,  sonrasında takibini yapmak alerji uzmanlarının görevidir.

Sonuç Olarak;

  • Alerji aşıları (immünoterapi) alerjik rinit (alerjik nezle), alerjik astım, alerjik konjuktivit (göz alerjisi ) ve arı alerjisinin tedavisinde en etkili yöntemdir.
  • Alerji aşıları hastalığın seyrini değiştirebilecek tek tedavi yöntemidir.
  • Alerji aşılarında vücudunuz belirli bir alerjen yavaş yavaş artan dozlarda verilerek alerjene karşı bağışıklık veya hoşgörü (tolerans) gelişmesi sağlanır.
  • Günümüzde sadece deri altına subkütan  (SCIT) veya dil altı IT (SLIT)  uygulanması yapılmaktadır.
  • 5 yaşından sonra başlanabilecek olan alerji aşıları yetişkin yaşlarda uygulanabilecek en etkili tedavidir.
  • Alerji aşılarıyla tedavi uygun personel ve ekipman ile donatılmış alerji uzmanı doktorları tarafından yapılmalıdır.

Önemli Bilgi:

Alerji Uzmanları ise (yeni adıyla İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı) 18 yaşından büyüklerde görülen astım ve alerjik hastalıklar konusunda özel eğitim alarak İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı diploması alan ve aynı zamanda da İç Hastalıkları veya Göğüs Hastalıkları veya Dermatoloji Uzmanı olan doktorlardır.