Vücudun tümünde veya herhangi bir yerinde çoğunlukla yanma ve batma, ısırılma veya böcek geziyormuş hissi uyandıran hoş olmayan bir durumdur. Kaşıntı, çoğu kez cildi ovalayarak veya çizerek rahatlama arzusunu uyandıran hoş olmayan bir durumdur. Kaşıntı uzun süre devam ettiğinde  uyku, endişe ve depresyona yol açabilir .  Ciltte devamlı kaşımaya bağlı olarak cildin koruyucu bariyeri de ortadan kalktığı için şikayetler daha da artabilir. Kaşıntı  genellikle cilt problemi olarak görülse de sistemik bir hastalığın veya anormal sinir uyarısına yol açan bir hastalık sürecinin semptomu olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

Alerjik Kaşıntı Nedenleri Nelerdir?

Kaşıntı bir çok hastalık için önemli uyarı sistemi olabilir. Kaşıntı sadece deri hastalıkları ile ilişki olmayabilir. Bu yüzden kaşıntı şikayetinin üzerinde durmak gerekir. Özellikle 6 haftadan uzun süren kaşıntılar yani kronik kaşıntıların altında olabilecek diğer hastalıkların araştırılması uygun olur.

Kaşıntının bölgesel (lokalize) veya yaygın (genel ) olması ile birlikte diğer bulgular kızarıklık kabarıklık veya bül, papül gibi içi sıvı dolu lezyonların olması kaşıntının nedenlerin bulmada faydalı olabilir.

Lokalize kaşıntılar vücudun belli bir kısmıyla sınırlı olan kaşıntılardır. Kızarıklık (örn. dermatit ) ile birlikte ortaya çıkabilir veya derideki aşırı duyarlı sinirler nedeniyle ortaya çıkabilir (nöropatik pruritus ).

Kızarıklık olmadan görülen lokalize kaşıntıların altında nöropatik nedenler yer alır. Kaşıntı, ağrı gibi merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilikten) ile periferik sinir sistemi ve deri arasındaki yolda oluşan herhangi bir sorun nedeniyle gerçekleşebilir.

Tüm vücuttaki yaygın kaşıntı, dermatolojik hastalıklar dışında genellikle altta yatan diğer hastalıklara bağlı olabilir. Bunlar içinde böbrek kaynaklı(renal) kaşıntı, safra yolları kaynaklı (kolestatik) kaşıntı, hematolojik kaynaklı kaşıntı, endokrin kaynaklı  veya malignite ile bağlantılı kaşıntılar en sık nedenler içinde yer alır. Bunlar dışında tam bir neden bulunamayan psikosomatik bozukluklara bağlı da kaşıntılar görülebilir.

Tüm vücutta yaygın kaşıntıya yol açan deri veya alerjik hastalıklar içinde kserozis, atopik dermatit, ürtiker, egzema, sistemik kontakt dermatit, böcek ısırığı (uyuz) , mastositoz, dermatit herpetiformis veya pemfigoid gibi birincil deri hastalıkları sayılabilir.

Alerjik Kaşıntı Nasıl Teşhis Edilir?

Kaşıntılı bir hastanın değerlendirilmesi için dikkatli bir tıbbi geçmiş almak ve muayene yapmak çok önemlidir.

Kaşıntının altında yatabilecek sistemik hastalıkların muayene bulguları dikkatlice gözden geçirilmesi gereklidir. Kaşıntıya eşlik eden diğer bulgular eşliğinde tetkiklerin istenmesi uygun olur. Özellikle kaşıntıya yol açan diğer sistemik hastalıkların tanısının konulması bazen ilk olarak ortaya çıkan kaşıntı şikâyetleri ile ilgili olabilir.

Kaşıntının deriden kaynaklandığı düşünülüyorsa alerji deri testleri ve diğer testler istenebilir ama deri dışındaki hastalıklardan kaynaklanıyorsa:

Tam kan sayımı, Kreatinin ve böbrek fonksiyon testleri, Karaciğer fonksiyon testleri, Tiroid fonksiyon testleri, HIV serolojisi gibi diğer bulgularda göz önünde tutularak tetkiklerin istenmesi gerekebilir.

Alerjik Kaşıntı İçin Hangi Tedaviler Yapılabilir?

Kaşıntı nedeni saptanabilirse nedenin ortadan kaldırılması önemlidir fakat neden ortadan kaldırılamıyorsa daha fazla kaşıntıyı önlemek için tedavilerin yapılaması gerekir .

Çoğu durumda, nedeni belirlemek için testler gereklidir. Bu testler devam ederken kaşıntının azalmasını sağlamak için tedavi uygulanabilir.

Kaşıntının azaltılması için tropikal, sistemik tedaviler, fototerapi tedavilerinden tek ve birlikte faydalanmak gerekir.

Tropikal Tedaviler

Tropikal tedaviler ile cilt kaşıntıların azalması sağlanabilir. Herhangi bir altta yatan deri veya iç hastalık için uygulanacak olan tedaviye ek olarak, tropikal tedaviler kullanılabilir. Cildi serinletmek için kullanılan kremler veya ılık duş faydalı olabilir

Özellikle cilt kuru olduğunda yumuşatıcıların düzenli kullanımı faydalıdır.  Ayrıca kısa süreli düşük hafif tropikal kortikosteroidler kullanılabilir.

Sistemik tedavi

Sistemik tedavilerin kullanılması eğer kaşıntı şiddetliyse ve uykuyu etkiliyorsa gerekli olabilir. Bazı ilaçlar kaşınmayı hafifletirken bazıları kişinin sadece yatıştırıcı sakinleştirici etkileri nedeniyle verilir.

Antihistaminikler , ürtikerde veya alerjik nedenle oluşan cilt hastalıklarında faydalıdır. Ayrıca uyku ve sedasyon gibi yan etkileri olan antihistaminler yatıştırıcı etkileri içinde kullanılabilir.

Doksepin ve amitriptilin  trisiklik antidepresanlardır ve antipruritik etkiye sahiptirler ve merkezi ve periferik sinir sistemlerinde etki gösterirler.

Mirtazepin ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (paroksetin, sertralin, fluoksetin) gibi tetrasiklik antidepresan, kolestaz, T hücreli lenfoma, malignite veya nöropatik bir durumun neden olduğu durumlarda şiddetli kaşıntılı bazı hastalara yardımcı olabilir .

Fototerapi

Tek başına veya UVA ile birlikte ultraviyole B (UVB) dalga boyları ile uygulanan fototerapi tedavisi özellikle, kronik böbrek hastalığı , sedef hastalığı , atopik egzama ve kutanöz T hücre lenfomasına bağlı görülen kaşıntılarda yararlı olduğu gösterilmiştir.

Sonuç olarak:

Kronik şiddetli kaşıntının takibi ve tedavisi zordur. Sıklıkla birçok tedavinin bulunduğu kombinasyon terapilerinin uzun süre kullanılması gerekir. Kaşıntıya neden olan alttaki durumların belirlenmesi tedaviye yardımcı olabilir. Bu yüzden kaşıntı nedenleri dikkatlice araştırılmalı ve gerekli tetkiklerin neticesinde tanısı konulduğunda tedavisinin düzenlenmesi uygun olur.

Randevu ve Bilgi Formu