Yakın tarihte yayınlanan bir bilimsel makalede Biontech ve Moderna aşılarından sonra alerjik reaksiyon geliştiği 4 vakanın gerçekte alerjik şok geçirmediği ortaya çıkmıştır. Bu vakaların alerjik şok belirtilerini taklit eden durumlar olduğu düşünülmüştür. Bu yazımızda Biontech aşısı ve alerji riski ile detayları sizler için anlattık.
Aşıya Karşı Alerjik Şok Riski Var Mı?
mRNA aşısı olan Moderna ve Biontech aşıları için Aralık 2020 tarihinde ABD Gıda ve İlaç Dairesi acil kullanım izni vermiştir. Bu aşıların araştırma deneylerinde alerjik şok durumu gözlemlenmemiştir. Klinik uygulamaların başlamasının akabinde bir milyon dozda 2.5 ile 11.1 vakada alerjik şok vakası bildirilmiştir. Aşı uygulanan ve alerjik şok geçiren kişilerde, aşıların içinde protein olmamasına rağmen bu durumun gelişmesi şaşırtıcı bulunmuştur. mRNA’yı çevreleyen lipid nanopartiküller polietilen glikol (PEG) içerir.
Aşılardaki PEG miktarı çok küçük olmasına rağmen aşı reaksiyonlarından PEG’in sorumlu olduğu düşünülse de şimdiye kadar hiçbir kanıt bulunamamıştır. Adenovirüs vektörü ile geliştirilen Koronavirüs aşısı PEG içermez ancak yapısal olarak PEG’e benzer polisorbat-80 içermektedir.
BioNTech aşısında alerji yapmasından şüphelenilen başlıca PEG temelli bileşenler şunlardır;
Alkox, MiraLax, Polikol, Corbawax, Oxyethylene polymer, Polox, Ethylene Glycol polymer, Polyethylene oxide, Polyoxyethylene diol, Ethylene Oxide polymer, Polygol, Polyoxyethylene ether, Kleanprep, Macrogol, Polyoxirane, Pol(oxy-1,2-ethanediyl), Pluriol.
İlaç alerjisi olan kişilerin PEG alerjisi açısından değerlendirilmesi ve PEG alerjisi şüphesi olan kişilerin bu maddeyi içermeyen aşıları tercih etmesi yararlı olabilir.
Aşıdan Sonra Geliştiği Belirtilerin Alerjik Şok Teşhisi Yanlış Olabilir
Daha önce Moderna ve Biontech aşılarından sonra alerjik şok geçirdiği bildirilen 4 kişi incelendiğinde bu kişilerin muayenelerinde alerjik şok belirtileri görülmemiştir. Alerji deri testi ve gerekli diğer incelemeler yapıldığında reaksiyonların IgE aracılı olmadığı ve dördünden üçünün aşıların ikinci dozunu hiçbir alerjik reaksiyon gelişmeden veya sadece hafif geçici belirtiler geliştirdiği görülmüştür. Bir hasta, alerji testi negatif olmasına rağmen ikinci dozun yapılmasını kabul etmemiştir. Sonuç itibariyle deri testi sonuçları, ilk reaksiyonların alerjik olmadığını göstermiştir.
Hastalarda, aşılama ile tetiklenen, ancak alerjik bir mekanizma ile oluşmayan belirtiler görülmüştür.
Aşıya Karşı Alerji Teşhisi Nasıl Konulur?
Koronavirüs aşısına karşı alerjik reaksiyonların teşhisinde öncelikle alerjik şokun klinik belirtileri değerlendirilir. Alerjik şok belirtileri olan kişilerde alerji testlerinin yapılması gerekir. Aşıya karşı alerjik reaksiyonlar öncelikle alerji uzmanları tarafından deri testi yapılıp daha sonra 1/100 oranında seyrelterek deri içine enjekte edilerek test edilmektedir.
Alerjik Şok Belirtilerini Taklit Eden Durumlar Nelerdir?
Aşılama sonrası görülen alerjik şok belirtileri, alerjik olmayan bazı reaksiyonlar sonucu görülebilmektedir. Bu reaksiyonlar Vazovagal senkop denilen otonom sinir sisteminin aktivasyonuna bağlı gelişen bayılma nedeniyle olabilmektedir. Vazovagal senkop hastalığı anksiyete, korku, ağrı, sıcak ve nemli ortam, uzun süre ayakta kalma gibi nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Ani tansiyon düşmesiyle beraber nabzın düşük olmasıyla kendini göstermektedir.
Ses teli spazmı hırıltı ve nefes darlığına neden olabilmektedir.
Psikosomatik belirtiler de bazen alerjik şoku taklit edebilmektedir. Panik atak, alerjik şoktaki gibi ani nefes sıkışması belirtisi göstermesiyle alerjik şoku taklit edebilir. Örneğin psikolojik strese bağlı vücutta kızarıklık olabilir, bazen boğaz ve dilde şişme hissine neden olabilir. Alerjik şok düşünülüyorsa eğer adrenalin uygulamaktan kaçınılmamalıdır.
Aşıya Bağlı Alerjik Şok Oluşursa Nasıl Anlarım?
Alerjik şok en sık olarak deri, kalp, dolaşım ve solunum sistemini etkiler. Alerjik şokta belirtiler alerjen madde ile karşılaştıktan kısa süre sonra ortaya çıkar. Bu belirtiler; ciltte döküntü, kızarıklık, dil, dudak ve boğazda şişlik, ses kısıklığı, nefes darlığı, astım belirtileri, tansiyon düşüklüğü, hızlı nabız, bayılma, kusma, karın krampları gibi belirtilerdir.
Deri belirtileri olmadan da alerjik şok gelişebilir, bu bilgi unutulmamalıdır. Aşıdan sonra özellikle boğazda gıdıklanma, öksürük, nezle, hapşırma, karın ağrısı gibi belirtiler 30 dakika içinde gelişmişse mutlaka sağlık personeline bildirilmesi gerekir.
Biontech Aşısı Olduktan Sonra Alerji Gelişirse Ne Yapılmalı?
Aşıdan sonra alerji geliştiren kişilerde koruyucu antikor olup olmadığına bakılmalıdır ve antikor oluşmuşsa eğer ikinci doz yapılmamalıdır.
İkinci uygulama olarak da farklı bir teknoloji ile geliştirilen bir aşının yapılıp 30 dakika gözlem altında tutulması tavsiye edilmektedir.
Ayrıca geçirilen reaksiyonun alerjik bir reaksiyon olup olmadığını değerlendirmek için ikinci dozdan önce alerji uzmanı tarafından detaylı bir inceleme yapılması önemli olmaktadır.
Alerjik Hastalığı Olanlar BioNTech Aşısı Yaptırabilir mi?
Evet yaptırabilir. Alerjik astım, egzama, alerjik nezle ve diğer alerjik hastalığı olanların gerek BioNTech gerekse Çin aşısı Coronavac aşısı olmasında sakınca yoktur. Sadece alerjik hastalığı olanların aşılarını hastane ortamında yaptırmaları ve aşı sonrası 30 dakika gözetim altında beklemeleri faydalı olacaktır.
İlaç Alerjisi Olanlar BioNTech Koronavirüs Aşısı Yaptırabilir mi?
Özellikle PEG maddesi içeren ilaçlara alerji öyküsü olan kişilerin BioNTech aşısı öncesi alerji uzmanları tarafından test edilmesi ve değerlendirilmesi yararlı olacaktır. PEG alerjisine bağlı ilaç alerjisi öyküsü olanların PEG içermeyen aşı tercih etmesi ikinci alternatiftir.
Alerji Riskine Rağmen Aşı Yapılmalı Mı?
Özellikle ölüm riski ve ciddi hastalık riski olanların aşı olması çok önemlidir. Aşıların alerjik şok riski oldukça düşük olup özellikle ciddi Koronavirüs hastalığı geçirme riski olanların aşı yaptırması çok daha faydalı olacaktır.