Bir bebeğin ebeveyni olarak, bebeğinizin gelişimini yakından takip edebilirsiniz. Bir bebeğin yeni beceriler ve yetenekler geliştirdiğini gösteren günlük davranışlardaki küçük değişiklikleri görebilirsiniz. Otizm belirtileri olarak nelere dikkat edeceğinizi bilmeniz olası bir durumu erken fark etmenizi sağlar. Bebeğinizi yakından gözlemlemek, gelişimsel ve davranışsal farklılıkları erkenden görmenizi sağlar. Böylelikle erken teşhis avantajını yakalamış olursunuz. Bu yazımızda bebeklerde otizm belirtileri ve otizmle ilgili bilmeniz gerekenleri sizler için yazdık.

Bebeklerde otizm belirtileri nelerdir?

Otizm, bir bebeğin fiziksel görünümünde herhangi bir farklılığa neden olmaz. Bu durum, bebeklerin nasıl iletişim kurduklarını ve çevrelerindeki dünyayla nasıl ilişki kurduklarını etkiler. Otizm bir “spektrum” durumu olarak tanımlanır çünkü belirtiler ve yetenekler büyük ölçüde değişebilir. Bu gelişimsel farklılıklardan herhangi birini fark ederseniz, çocuğunuzun doktoruyla bunlar hakkında konuşmanız önemlidir.

Göz temasının azalması

Bebekler genellikle çok küçük yaşlardan itibaren diğer insanlarla göz teması kurarlar. 2 aya kadar, bebekler tipik olarak yüzleri bulabilir ve ustaca göz teması kurabilirler. Göz teması kurmak daha sonraları sosyal ilişkiler kurmanın ve çevreleri hakkında bilgi edinmenin bir yolu haline gelir. Araştırmacılar, otizm spektrum bozukluğu (OSB) geliştiren bebeklerin yaklaşık 2 aylıkken daha az göz teması kurmaya başladığını bulmuşlardır. Göz temasındaki azalma, otizmin erken bir göstergesi olabilir.

Küçük işaret veya el hareketi

Bebekler genellikle konuşmayı öğrenmeden önce jest yapmayı öğrenirler. Aslında, jest, iletişimin en eski biçimlerinden biridir. Otistik çocuklar genellikle otistik olmayan gelişimi olan çocuklara göre çok daha az işaret eder ve hareket eder. Daha az işaretleme bazen bir dil gecikmesi olasılığını gösterebilir. Gelişimsel bir farklılığın başka bir göstergesi, bir şeyi işaret ederken bir bebeğin bakışlarının sizi takip etmemesidir. Bu beceri bazen “ortak dikkat” olarak adlandırılır. Otistik çocuklarda ortak dikkat sıklıkla azalır.

Adlarına sınırlı tepki veya tepkisizlik

6.ayda çoğu bebek, özellikle anneleri tarafından söylendiğinde kendi adlarının farkındadır. Otistik bebekler gelişimsel bir farklılık gösterir: 9 aya kadar, daha sonra OSB geliştiren birçok bebek kendi ismine yönelmez. Araştırmacılar, bunun genellikle tek bir örnek yerine bir yanıt vermeme modeli olarak göründüğünü söylüyor.

Yüz ifadelerinde duygu azalması

Yüz ifadeleri, düşünce ve duyguları iletmenin sözsüz bir yoludur. Otistik bebeklerde duygusal ifade üzerine araştırma sınırlıdır, ancak okul çağındaki çocukları içeren çalışmalarda, araştırmacılar otistik çocukların otistik olmayan gelişim gösteren çocuklara göre yüz ifadeleriyle daha az duygu sergilediğini bulmuşlardır. Bu, otistik çocukların daha az duygu hissettikleri anlamına gelmez, sadece duyguları hissettiklerinde yüzlerinde daha az görünür.

Gecikmiş dil veya konuşma

Bebekler ve küçük çocuklar farklı yaşlarda konuşmaya başlar. Araştırmalar, küçük otistik çocukların genellikle 12 aylıkken otistik olmayan gelişim gösteren çocuklara göre daha az kelime söylediğini ve anladığını göstermektedir. Bir çocuk 16 aylıkken tek sözcükleri söylemiyorsa veya 2 yaşına kadar iki sözcüklü tümceleri kullanmıyorsa, çocuğunuzun doktoruna danışmanız yararlı olacaktır. 

Gerileme

Bebeğinizin ya da yürümeye başlayan çocuğunuzun gelişmeye başlayan yeteneklerini kaybetmesi, bu yeteneklerde bir gerileme olması otizmin bir göstergesi olabilir. Otistik çocukların üçte biri, bebeklikten sonra ve anaokulundan önce becerilerini kaybediyor. Zamanın yaklaşık yüzde 94’ü, kaybolan dil becerileridir. Bebeğiniz gevezelik ettiyse, göz teması kurduysa, el kol hareketleri yaptıysa ve başka sosyal davranışlar sergilediyse ve yürümeye başlayan çocukken bunu yapmayı bıraktıysa, bu, çocuk doktorunuzla konuşmanız gereken bir durumdur.

Otizm nedir?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), insanların başkalarıyla iletişim kurma, davranma ve etkileşim kurma şeklini etkileyen bir dizi gelişimsel farklılıktır. Her 54 çocuktan 1’inin otistik olduğunu tahmin edilmektedir. Kızlardan daha fazla erkek otistik olmasına rağmen, durum tüm etnik ve sosyoekonomik gruplarda görülür.

Otizme ne sebep olur?

Otizmin birçok farklı özelliği olduğu için, araştırmacılar bunun farklı nedenleri olabileceğini düşünüyor. OSB gelişimine katkıda bulunabilecek olası nedenler şunlardır:

  • Genetik,
  • Özellikle trafik kaynaklı hava kirliliği veya çevresel bazı toksinlere maruz kalma; böcek ilacı gibi, 
  • Yumrulu skleroz veya frajil X sendromu gibi kromozomal durumlar,
  • Talidomid, valproik asit gibi hamilelik sırasında alınan bazı ilaçlar,
  • Yaşlı ebeveynlerden doğmak,
  • Düşük doğum ağırlığı,
  • Doğum sırasında oksijen kaybı,
  • Diyabet, obezite veya belirli bağışıklık bozuklukları olan anneler,
  • Bağışıklık bozuklukları, metabolik durumlar ve beyin bağlantı farklılıkları.

İlerleyen yaşlarda otizmin belirtileri

Otizmin bazı semptomları, bebekler yeni yürümeye başlayan çocuklar ve okul öncesi çocuklar haline geldikçe gelişir. Bu belirtilerden bazıları şunlardır:

  • El çırpma veya döndürme gibi tekrarlayan hareketler,
  • Birkaç özel konuya yoğun ilgi,
  • Oyuncakların aşırı sıralanması,
  • Başkalarının duygularını algılama veya anlama sorunu,
  • Kabızlık, ishal, gaz, mide ağrısı gibi gastrointestinal problemler,
  • Rutinlere, sistemlere ve programlara bağlılık,
  • Duyguları özgürce ifade etmede zorluk,
  • Tekrar eden kelimeler ve deyimler,
  • Beklenmedik değişiklikler meydana geldiğinde güçlü duygu.

Otizm nasıl tedavi edilir?

Bazı stratejiler, otistik çocukların günlük işleyişlerine yardımcı olacak ek beceriler geliştirmelerine yardımcı olabilir. Otizm özellikleri çok çeşitli olduğu için, multimodal bir yaklaşım genellikle en etkili yöntemdir. Çocuğunuzun belirtilerine bağlı olarak, aşağıdaki terapilerden bir ya da daha fazlası yararlı olabilir:

  • Bilişsel davranışçı terapi,
  • Ortak dikkat terapisi,
  • Davranış yönetimi terapileri,
  • Sosyal beceri eğitimi,
  • Konuşma terapisi,
  • Fizik Tedavi,
  • İlaç tedavisi,
  • Eğitim müdahaleleri,
  • Beslenme tedavisi.