Alerjik kontakt dermatit tanısı, önemlidir, çünkü alerjik kontakt dermatit farklı şekillerde kaşımıza çıkabilir. Bazen kontakt dermatit (temas alerjisini) tanımak kolaydır ve çok fazla teste ihtiyaç kalmadan tanı konulabilir. Bazen de ciltte oluşan reaksiyonların veya ağız içinde geçmeyen aftların vücutta yaygın kaşıntı şikayetlerinin alerjik kontakt dermatite bağlı olduğunun tanısını koymak zordur ve bir çok gereksiz test yapılabilir.

Alerjik hastalıkların tanısını koymak için mutlaka hastanın hikayesinin dikkatli şekilde alınması gereklidir. Alerjik kontakt dermatit içinde hastanın hikayesi ve şikayetleri tanı koymak için son derece önemlidir. İş ortamı, hobileri, evde ve işyerinde kullanılan ürünler ile güneş maruziyeti hakkında bilgiler de dahil olmak üzere çok iyi hikaye alınmalı, ayrıca kimyasal maruziyet ile şikayetlerin ortaya çıkması arasındaki tarih teşhisi koymak için şansınızı artıracaktır. Kızarıklık, kabuklanma, kaşıntı şeklinde deri döküntüsü varsa genellikle (ama her zaman değil) temas eden alerjenin deri ile temas halinde olduğunu gösterir. Ancak bazen alerjenle temastan günler sonra da ortaya çıkabilir.

Alerjik Kontakt Dermatit Tanısı

Alerjik kontakt dermatitin en önemli tanı yöntemi deri yama testidir. Alerjik kontakt dermatitte teşhisin dayanak noktası yama testidir. Deri yama tesit  %70 ila %80 arasında bir duyarlılık ve özgüllüğe sahiptir.

Deri yama testi alerjik kontak dermatit düşünülen hastalarda tanıyı doğrulamak için altın standarttır.

Özellikle bazı şikayetleri olan  hastalarda yapılması uygundur. Bu durumlar şöyle sıralanabilir.

Vücudunda kronik egzama veya benzeri deri döküntüsü olanlarda,

Kullanılan kişisel ürünlere ek olarak, evdeki ve işyerindeki diğer temas alerjenlerinden şüpheleniliyorsa,

Özellikle de el dermatiti ile başvuran hastalarda veya anatomik olarak lokalize cilt döküntüleri (yüz, göz kapakları gibi) olan hastalarda,

Yüz veya göz çevresini de (örn. göz kapakları) içeren tüm yüzde kızarması olan bir hastalarda,

Dudak dermatiti (keilitis) veya ağız etrafında dermatit ile başvuran hastalarda

Tekrarlayan ağız içi mukozal inflamatuar yaraları olan hastalarda,

Kafa derisini ve boynunu ilgilendiren dermatit ile başvuran hastalarda; kozmetik, saç ürünleri ve mücevherat en sık kontak dermatit nedenleri içinde yer alır.

Akut veya kronik el egzaması ile başvuran tüm hastalarda:

Deodorant maddeler ve tekstillerdeki topikal olarak uygulanan ürünlerdeki alerjenlere bağlı olarak koltukaltı (aksiller) dermatiti olan hastalarda; bazen koltuk altında olan dermatitler yaygın sistemik kontakt dermatitin bir belirtisi olabilir.

Anogenital dermatit ile başvuran hastalarda; topikal olarak uygulanan kremlere bağlı olarak.

Yaygın, tüm vücudu ilgilendiren dermatiti olan hastada bilinen bir kontakt dermatite yol açan  alerjen sistemik maruziyeti takiben oluşabilir.

Alt ekstremiteler, ayaklar ve/veya tabanlarla ilgili açıklanamayan kronik dermatit ile başvuran hastalarda; lastik kimyasalları, yapıştırıcılar ve ayakkabı derisindeki bileşenler bu durumdan sorumlu olabilir.

Atopik dermatit (AD) olan hastalarda şüpheleniliyorsa deri yama testi yapılmalıdır.

Alerjik kontak dermatitler bazen protez ve dolgu malzemelerinin vücuda uygulanması ile ortaya çıkabilir. Özellikle diş dolguları veya ortopedik protezler sonrasında yaygın ağız içi veya protez yerinde kapanmayan yaralara yol açabilir.

Bazı hastalarda kalp damarlarına takılan stentlerin tıkanmasına bağlı miyokard enfarktüslerine yol açabileceğini gösteren çalışmalar vardır.

Bu yüzden hastalarda işlem yapılmadan önce mutlaka deri yama testi ile kullanılacak maddelere karşı yama testi yapılması gereklidir. Yoksa başarılı bir işlem sonrasında kapanmayan yaralar veya alerjik kontakt dermatit şikayetleri ortaya çıkabilir.

Yama testi, belirli bir alerjene duyarlı hale gelmiş kişilerin alerjen ile temas ettiğinde cildinde oluşan reaksiyonların görülmesini sağlar. Bir kişide alerjik kontakt dermatite yol açan kimyasal maddenin bulunmasını sağlar. Genellikle sırt, kolaylık sağlamak için kullanılır. Alerjenler sırası ile yerleştirilip sonrasında hastanın sırtına yapıştırılır. Deri yama testlerinin okumalarının optimum zamanlaması muhtemelen 2  gün ve 3 gündür. Bazen 6. veya 7. günlerde ilave bir okuma, 2. ve 4. günlerde negatif olan yaklaşık %10’luk daha pozitif cevap olabilir. 4. günden sonra pozitif hale gelebilecek en yaygın alerjenler neomisin, tixocortol pivalate ve nikeldir.

Açık yama testi potansiyel irritanları veya alerjen kontakt dermatite yol açan alerjenler değerlendirilirken sıklıkla kullanılan diğer bir testtir. Aynı zamanda temas ürtikeri ve alerjik kontakt dermatitinin araştırılmasında da yararlıdır. Açık yama testi genellikle önkoldan yapılır ancak üst dış kol veya skapular alanlar da kullanılabilir.

Açık bir uygulama testi gibi bir nemlendirici gibi kozmetik temas alerjisini doğrulamak için kullanılır. Şüphe uyandıran ürün üst kolun iç kısmına veya diğer alanlara uygulanır sonrasında ilk 30-60 dakika boyunca düzenli aralıklarla değerlendirilmeli ve daha sonraki değerlendirme 3-4 gün sonra yapılmalıdır. Genellikle, bir reaksiyonun gelişip gelişmediğine bakılarak bir haftaya kadar günde iki kez ürünün uygulanması gerekir. Kozmetik ürüne bağlı temas ürtikeri hemen gelişirken alerjik kontak dermatit daha sonra ortaya çıkabilir.

Alerjik kontakt dermatite yol açan kimyasal maddelerin teşhisinde kullanılan kandan yapılan testler de yararlı olabilir. Geç tip reaksiyonu gösteren lenfosit transformasyon testleri tanı koymak için kullanılabilir. Bu testlerin rutin olarak kullanılması için daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.

Yetişkinlerde Alerjik Kontakt Dermatit Tedavisi Nasıldır ?

Alerjik kontakt dermatit tanısı konulduktan sonra tedavisi için hastanın iş ve ev hayatında bazı değişiklikler yapması gereklidir.

Alerjik kontakt dermatit tedavisi temel olarak şunları içerir:

Alerjen veya tahriş edici madde belirlendikten sonra, hasta, rahatsız edici ajan ile temastan kaçınmalıdır.

Maruz kalmanın önlenmesine ilaveten hastada oluşan şikayetlerin ortadan kaldırılması için uygun tıbbi tedavi reçete edilmelidir.

Kontakt dermatiti önlemek için tahriş edici maddeler ve alerjenlere maruz kalmaktan kaçınmanın yanında ve uygun cilt korumasının kullanılması faydalı olabilir.

Kontakt dermatiti olan işçilerin eğitimi ile birlikte aynı zamanda ev ve iş hayatındaki değişikliklerin yapılması gerekir. Tüm bunlara rağmen hastalığının devam edebileceğini ve tedaviden ve iş yeri tadilatından sonra bile uzun vadeli bir tedaviye ihtiyaç duyulacağı konusunda hastaların bilgilendirilmesi gereklidir.

Alerjik kontakt dermatitte önlem çok önemlidir. Fakat hastaların şikayetlerin ortadan kaldırılması için kullanılacak ilaçlara ihtiyaç vardır.

Genel tedaviler şunları içerir: Oral ve/veya topikal kortikosteroidler, antihistaminikler, losyonlar ve kremler.

Topikal kortikosteroidler

Topikal kortikosteroid  içeren kremler  kontakt dermatitin tedavisi olarak yaygın olarak kabul edilmektedir. Enfekte veya potansiyel olarak enfekte egzamada kombine bir topikal kortikosteroid/antibiyotik kombinasyonu 52’nin kullanılmasının faydalı olabileceğini gösteren çalışmalar vardır.

Topikal takrolimus, nikel alerjik kontakt dermatit etkili olduğu gösterilmiştir.

Steroid dirençli kronik el dermatiti için PUVA, azatioprin ve siklosporin gibi ikinci basamak tedaviler kullanılır.

Bazı nikele duyarlı hastalarda nikel oral alımı ile sistemik yaygın şikayetlerin olduğu bilinmektedir. Bu tür hastalarda düşük nikel diyetlerinin faydasını destekleyen çalışmalar vardır.

Alerjik kontakt dermatit olan hastaların:

Deri döküntülerine neden olan maddelerle temastan kaçınması yanında alerjik maddelerle temas eden alanın yıkanması kontak dermatit oluşmasını azaltabilir.

Alerjik kontakt dermatitte alerjen ile temasın ortadan kaldırılması ile şikayetler düzelebilir. Bu yüzden temas alerjisine yol açan alerjenin tespiti çok önemlidir.

Alerjik kontakt dermatit hafif formalarında önlemlerle ortadan kalksa bile ne yazık ki bir kısmında önlemlere rağmen devam edebilir. Deri yama testleri ile alerjik  kontak dermatite yol açan alerjenlerin erkenden saptanması  daha sonra oluşacak ciddi ve kalıcı kontakt dermatitin oluşmasını engelleyebilir.