İngiltere son bir hafta içinde invaziv Grup A streptokok (GAS) enfeksiyonu nedeniyle 10 yaşından küçük 6 çocuğun hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu üzücü haber tüm ülkelerde tedirginliğe neden oldu. Peki nedir bu hastalık ve etkeni olan bakterinin özellikleri nelerdir? Bizim ülkemiz için de bir tehdit oluşturuyor mu?

Streptococcus pyogenes olarak da bilinen Grup A streptokok (GAS ), çocuklarda üst solunum yolu (farenjit) ve cilt (impetigo, pyoderma) enfeksiyonlarının yaygın bir nedenidir. Çoğu GAS enfeksiyonları nispeten hafif hastalıklardır ama bazen enfeksiyonlar şiddetli ve yaşamı tehdit eden hastalıklara neden olabilir. GAS’ın tanı ve tedavisinin gecikmesi durumunda bir kalp hastalığı olan romatizmal ateş ve bir böbrek hastalığı olan akut glomerülonefrit gibi istenmeyen yan etkilere sebep olabilir.

GAS enfeksiyonları her yaşı etkilemekle birlikte 5 – 15 yaş arasında pik yapmaktadır. Ciddi etkiler (Romatizmal ateş ve invaziv bakteriyemi dahil) öncelikle bağışıklık sisteminde bazı temel kusuru olanlarda görülür (bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı baskılananlar dahil) . Ancak, daha önce sağlıklı görünen çocuk ve yetişkinlerde de ciddi yan etki riski kesinlikle vardır.

Tonsillofarenjit:

A grubu streptokokların neden olduğu boğaz ve bademciğin bir enfeksiyondur. Hastalık, bulaşmış bir kişinin öksürük veya hapşırmasıyla üretilen damlacıklar yoluyla yayılır. A grubu streptokokların neden olduğu deri enfeksiyonları sonucu oluşan yaralar ile temas sonrası da boğaz enfeksiyonu oluşması mümkündür.

Strep A Enfeksiyonun En sık belirtileri neler:

  • Genellikle hızlı bir şekilde başlayan boğaz ağrısı ve yutkunma ile ağrı
  • Ateş (38°C veya üstü)
  • Kırmızı ve şişmiş bademcikler, Bazen beyaz lekeler veya irin çizgileri görülür
  • Yumuşak veya sert damakta küçük kırmızı lekeler (peteşi)
  • Baş ağrısı
  • Bulantı ve/veya kusma
  • Boyunda şişmiş lenf bezleri
  • Vücut ağrıları
  • Vücutta döküntü

Viral enfeksiyonlarda daha çok gördüğümüz burun akıntısı, konjuktivit, öksürük, ses kısıklığı, ishal gibi şikayetler genelde olmaz.

Kızıl hastalığı:

Kızıl hastalığı genellikle ateş ile başlar ve boğaz ağrısı eşlik edebilir. Bu şikayetlerin yanında titreme, kusma, karın ağrısı, dil beyazımsı görünüp ve şişmiş olabilir veya “kırmızı çilek” benzeri olabilir (kırmızı ve pütürlü görünüm). Boğaz ve bademcik çok kırmızı ve yutma sırasında şiddetli ağrı önemli bir bulgudur.

Hastalık başladıktan sonraki bir veya iki gün içinde karakteristik kırmızı döküntü belirir. Bakteri tarafından üretilen toksinlerin neden olduğu döküntüye kızıl (Scarlet Fever) adı verilir. Başlangıçta, döküntü boyun, kollarının altında ve kasıkta görülür. Daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayılır. İlk döküntü düz kırmızı yamalar gibi görünürken giderek ince pürtüklü olur ve zımpara kâğıdı gibi olur. Yanaklarda kızarıklık ile ağız çevresinde soluk alan görülebilir. Koltuk altı, dirsek ve kasık deri kıvrımlarındaki döküntü (Pastia çizgileri) diğer alanlardan daha parlak kırmızı olabilir. Döküntü genellikle yaklaşık bir hafta içinde azalır ve parmak uçları, ayak, kasık ve çevresinde deri soyulmasına neden olabilir. Bu birkaç hafta kadar sürebilir. Tedavide antibiyotikler kullanılır.

Bakteriyemi, toksik şok sendromu ve nekrotizan fasiit

Normal olarak, A grubu streptokok enfeksiyonu hafif semptomlar ile sonuçlanır. Ancak, bu bakteriler bazen ölümcül olabilen çok daha şiddetli hastalıklar ile sonuçlanan bir bakteriyemiye neden olabilir. Bu hastalıklar;

Toksik şok benzeri hastalık: Toksine bağlı olarak ciltte döküntü, ateş ve merkezi organlardan çevre dokulara sıvı kaçağına bağlı ödem görülür. Kan basıncı hızla düşer ve organlarda yetmezliğe (örneğin böbrek, karaciğer, akciğer) neden olur.

Toksik şok sendromu erken belirti ve bulguları şunlardır:

  • Ani başlangıçlı genellikle kol veya bacakta şiddetli ağrı
  • Baş dönmesi
  • Ateş, titreme, kas ağrıları, bulantı, kusma gibi grip benzeri belirtiler
  • Bilinç bulanıklığı

Nekrotizan fasit: Durumunda ise kas, yağ ve deri dokusunda hızla gelişen bir hasar söz konusudur. Bu hastalık nedeniyle Grup A streptokoklar “et yiyen bakteri” adı kazanmıştır. Nadiren görülür ama çok hızlı bir şekilde (birkaç gün) ilerleyebilir ve yaşamı tehdit edebilir.

Nekrotizan fasiit için erken belirti ve bulguları ise tutulan bölgede şiddetli ağrı ve şişlik, sıklıkla hızla ilerler ve yüksek ateştir.

Her yıl, ABD’de, yaklaşık 9,000-11.500 civarında invaziv A Grubu Streptokok hastalığı görülür ve yılda 1.000-1.800 dolayında ölüme yol açar. Tüm invaziv olguların yaklaşık %10-15 ölürken, streptokoksik toksik şok sendromu olan hastaların yaklaşık % 40’ı ve nekrotizan fasiit vakalarının yaklaşık %25’i bu enfeksiyondan ölmektedirler.

Bu yıl İngiltere’de 1-4 yaş arası 100 bin çocuk başına 2,3 Strep A vakası görüldü. Bu oran pandemi öncesi dönemde  (2017-2019) ortalama 0,5 olarak görülmekteydi. Olgu sayısında görülen bu 5 kat artış ve son birkaç hafta içinde çocuklarda alt solunum yolu enfeksiyonlarında ve ciddi hastalık oranında artışa ilişkin soruşturmaların sürdüğünü bildirdi.

Strep A Tanısı:

Mikrobiyolojik testler tanıyı doğrulamada kullanılır. GAS farenjiti düşündüren bulguları olan hastalara boğaz kültürü, hızlı antijen testi gibi etkeni saptamaya yönelik testler yapılır.

Strep A Tedavisi:

İlk tedavi seçeneği penisilindir. Oral penisilin tedavisinin en az 10 gün süre ile kullanılması önemlidir. Sefalosporin, klindamisin ve makrolid grubu antibiyotikler alternatif seçeneklerdir.

Tüm hastalara destekleyici bakım olarak dinlenme, yeterli sıvı alımı, solunum yollarını tahriş edecek maddelerden kaçınma, yumuşak gıdalarla beslenme önerilir. Ateş ve ağrı kontrolü için hastalara ibuprofen veya paracetamol içeren şuruplar kullanılır. Şikayetlerin hafifletilmesi amacıyla sistemik kortizon tedavisi önerilmez. Çünkü antibiyotikler ve ağrı kesiciler genellikle etkilidir, kortizon tedavisinin eklenmesi yan etki olasılığını artırır.

Nekrotizan fasiit ve toksik şok sendromu gibi şiddetli vakaların tedavileri yoğun bakım ünitesinde, destekleyici tedavi ile birlikte yapılır. Erken ve agresif cerrahi ölüm oranını azaltabilir, genellikle hasarlı dokunun çıkarılması, hastalığın yayılmasını durdurmak için gereklidir.