Çocuklarda epilepsi hastalığı, beynin tamamında veya belli bir bölgedeki bir grup beyin hücresinde, anormal olarak kısa ve ani başlayan aşırı biyo-elektriksel deşarjlar ortaya çıkar. Bu da kişinin bilincinde ve hareketlerinde (kolda, bacakta veya bütün vücutta) görülen istem dışı değişikliklere (nöbet, havale) neden olur. Epilepsi istem dışı ortaya çıkan, bazen bilinç değişiklikleri veya kaybına yol açan nöbetlerin tekrarlandığı sürekli bir hastalıktır. Ancak epilepsi günümüzde iyi tedavi edildiğinde, hasta ve ebeveynlerin tedaviye uyum sağladığı durumlarda iki ile dört yıl arasında büyük oranda tamamen iyileşebilmektedir.
Çocuklarda Nöbet
Nöbetler beyinde kaynak aldıkları bölgedeki hücre gruplarına göre farklı belirtiler gösterebilir. Dalgınlık, sabit bakma, donakalma, bazen korku hissi ve anormal algılamalar (KASILMA OLMAYAN NÖBETLER) şeklinde ortaya çıkabileceği gibi bazı nöbetler ani bilinç kaybı, yere düşme, kol ve bacaklarda sürekli kasılma, kasılı kalma, ağızda köpürme, altına kaçırma, dişlerde kenetlenme ve morarma (KASILMA İLE GELEN NÖBETLER) şeklinde de olabilir. Küçük bebeklerde nöbetler büyük çocuklarda ki gibi belirgin olmayabilir. Sebepsiz ve sık ani sıçramalar, ağzın tek taraflı çekilmesi, ağız şapırdatma, sık göz kırma, başın ani öne düşmesi, ellerin boks yapar gibi hareketleri, bacaklarda pedal çevirme hareketleri, ellerin ve kolların kasılı kalması, gözlerin bir tarafa devrilmesi ve sabit bakmalar gizli nöbetler olabilir.
Kasılmalı olmayan nöbetlerde bazen belirgin olana kadar (örneğin dalmalar), uyku sırasında sessiz nöbetler fark edilemeyebilir. Gece korkuları (karabasan) çocuklarda epilepsi nöbeti ile karışan durumlardan biridir. Çok nadir olarak da sadece EEG çekimi ile belirlenen nöbetler (elektriksel nöbet) olabilir. Bu gibi durumlarda gündüz aktivitesinin azalması, uyku kalitesinin bozulması, bazen sebepsiz gece altını ıslatmalar, okul başarısının kötüye gitmesi, yaşına uygun olmayan huy değişiklikleri hastalıktan şüphelenmek için birer ipucu olarak değerlendirilmelidir.
Tüm epilepsi vakalarının % 50-60’ında bir neden bulunamaz. Bu tip epilepsiler genellikle 15 yaşından önce başlar. Geri kalanlarında nedenler ise; doğuştan gelen nedenler (ailevi veya genetik sebepler), doğuştan metabolizma hastalıkları, gebelikte çocuğun beyin gelişimini etkileyen olaylar (rahim içi enfeksiyonlar vb), doğum sırasında beynin oksijensiz kalması, zedelenmeler ve kafa içi kanama, doğumdan sonraki dönemde ise menenjit, kafa travması, kazalar, beyin tümörleri ve uzun süren ateşli havaleler olarak sıralanabilir.
Uykusuzluk, aşırı yorgunluk, bazı ilaçlar (alerji ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları, makrolid antibiotikler vb), bazı yiyecek ve içecekler (greyfurt, çikolata, kafeinli ve alkollü içecekler vb), güneşte fazla kalma, kafa travması nöbetleri tetikleyebilir. Bazı epilepsi tiplerinde ışığa duyarlılık olabileceği için yanıp sönen ışıklar, televizyon, bilgisayar, mobil cihazların ekranları nöbetleri tetikleyici olabilir.
Epilepsi Teşhisi
Epilepsi teşhisinde nöbetin gözlenmesi ve ayrıntılı bilgi verilmesi, mümkün ise şüpheli durumlarda nöbet anının VİDEO GÖRÜNTÜSÜ çekilmesi hekimin teşhisinde çok kıymetlidir. Genel kan analizi dışında beynin elektriksel deşarjlarını kafa derisine yapıştırılan elektrotlarla algılayıp kağıt üzerine veya bilgisayar ekranına yansıtan EEG ÇEKİMİ (Elektro-Ensefalo-Grafi) epilepsi teşhisinde ve tedavisinin seyrini takip etmede önemli bir yer tutar. Genellikle, çocuğun yaşı ve nöbet öyküsü de göz önüne alınarak, uykuda ve uyanıklıkta çekilir. Epilepsi ve nöbet sebepleri açısından beyin yapısının görüntülenmesi ve araştırmak için bazen MRG (Magnetik Rezonans Grafi) çekimi gerekir.
Epilepsi Hastalığı
Çocuklarda epilepsi hastalığı öncelikle anti-epileptik denen nöbetleri baskılayan ilaçlarla tedavi edilir. Hastanın durumuna ve hastalığın seyrine göre tedavi süresi iki ile dört yıl arasında sürebilir. Ömür boyu ilaç kullanılması gereken bazı epilepsi tipleri de vardır. Başlanan ilaçların hafif mide bulantısı, sersemlik, hafif uyku hali, ellerde titreme, hafif dengesizlik gibi belirtiler veren yan etkileri olabilir. Genellikle geçicidir. Epilepsi ilaçlarına cevap vermeyen dirençli hastalarda ketojenik diyet, vagal nöral situmulasyon (VNS), epilepsi cerrahisi gibi diğer tedavi seçenekleri de kullanılmaktadır.