Besin alerjisi, tüketilen herhangi bir besine karşı vücudun bağışıklık sisteminin oluşturduğu anormal bir tepkidir. Bağışıklık sisteminin alerji geliştirdiği besinin çok az miktarda tüketimi bile ciddi sorunlara neden olabilir. Yetişkin insanlara göre bebek ve çocuklar çok daha duyarlı bir gruptadırlar. Besin alerjisinde ek gıda geçiş döneminde dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu çocukların beslenmeleri alerji gösterdiği besine özel olarak planlanmalıdır.

Yeni Bir Besine Başlarken

Alerjiden korunmada en önemli nokta ilk 6 ay anne sütüdür. Tamamlayıcı besinlere 6. aydan sonra başlanır. Alerjik olmayan bebeğe yeni bir besin başlarken ilk gün 1 çay kaşığı olarak tattırılmalı ikinci gün aynı besin 1 tatlı kaşığı verilerek yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Bebeğin alımına göre zamanla kahve fincanı boyutuna çıkabilir.

Alerjisi Olan Bebeğe Yeni Bir Besin Başlarken

Besin alerjisinde ek gıda geçiş sürecinde dikkatli davranılması gerekir. Bir seferde tek bir çeşit besin başlanmalıdır ki reaksiyonların neden olduğu besin anlaşılabilsin. Bebeğe yeni bir besin verilirken, besin öncelikle bebeğin dudağına bir miktar koyulmalı ve yaklaşık yarım saat bekletilmeli dudak çevresinde kızarma olup olmadığı gözlemlenmeli bir reaksiyon görülmüyorsa aynı şekilde ilk gün 1 çay kaşığı ikinci gün 1 tatlı kaşığı, üçüncü gün bir çorba kaşığı şeklinde devam ettirilmelidir. Her gün yeni besin başlanmamalıdır. Yeni besinler arasında en az 3-4 gün süre olmalıdır. Aynı günde farklı öğün bile olsa gün içerisinde yeni besinler denenmemelidir.

Besin Alerjisinde Nasıl Beslenmeli ?

Alerjik reaksiyonların görülme sıklığı, genetik faktörler, yaş, beslenme alışkanlıkları ve yaşanan coğrafyaya göre farklılık gösterdiği gibi her çocuğun alerjik reaksiyon gösterdiği besin de farklıdır. Genellikle alerjiye neden olan besinin içinde bulunan bir tür proteinden kaynaklı olduğu bilinmektedir.

Bebeklere besin verildiğinde istemediği ya da yemediği durumlarda bebek zorlanmamalıdır. Bir iki hafta arayla aynı besin az miktarlarda tekrar denenmelidir.

Sebze çorbası bir kase tüketildiğinde yeterli bir ana öğün olacaktır. Daha az tüketilirse anne sütü ile desteklenmelidir. Anne sütü yok ise hidrolize protein içeren mamalar ile öğün tamamlanmalıdır.

Çoğu sebze pişirilince alerjik özelliğini kaybeder. Ancak proteinler pişirilse bile alerjik özelliklerine devam ederler. Bunlar süt, yumurta, mercimek, nohut vb.

Alerjiye Neden Olan Besinler

Çocuklarda en çok; inek sütü, yumurta, balık, kabuklu kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz), buğday, soya alerjiye neden olur. Yetişkinlerde ise; meyveler, yağlı tohumlar, balık, kabuklu küçük deniz canlıları alerjiye neden olur.

Alerjiden Korunmada Diyet Tedavisi

Besin alerjisi teşhisinde diyet çok önemlidir. Besin alerjisi reaksiyonlarını önlemenin tek yolu çocuğun alerjik olduğu besin ve ürünlerini diyetten çıkarmaktır. Anne sütü alıyorsa annenin diyetinden de çıkarmak gerekir. Uzman yaklaşımında hastanın genel bilgileri doğrultusunda diyet öğün planlaması yapılır, alınacak besin miktarı belirlenerek; alerji yapan besinler belirlenir ve diyetten çıkarılır. Çıkarılan besine denk bir besin diyete eklenir.

Sonuç Olarak

Besin alerjilerinin beslenme tedavisinde bebeklerde ve çocuğun ebeveynlerin eğitimi çok önemlidir. Tamamlayıcı besinlere 6. Aydan sonra ve doğru besinlerle başlamak gereklidir. Alerjisi olan bebeğe yeni besin başlarken dikkatli olunmalıdır. Her çocuğun alerjik reaksiyon gösterdiği besin farklı olduğu için mutlaka hekim kontrolü olmalıdır. Alerji oluşturan besinin tamamen diyetten çıkarılmasında, besin öğesi yetersizliklerinin önlenmesinde, oluştuysa tedavi edilmesinde ve hastanın yaşam koşullarının normale yakın bir düzeyde devamlılığının sağlanmasında uygun beslenme tedavisi gereklidir.