Kurdeşen (ürtiker), ciltte aniden ortaya çıkan, kaşıntılı, kızarık ve kabarık döküntülerle kendini gösteren yaygın bir cilt hastalığıdır. Pek çok kişi, bu döküntülerin sadece alerjik nedenlerle oluştuğunu düşünür. Oysa özellikle kronik kurdeşen, yalnızca alerjenlerle değil, bağışıklık sisteminin dengesiz çalışmasıyla da yakından ilişkilidir.

Bu yazıda, kurdeşenin bağışıklık sistemi ile ilişkisini, altta yatan hastalıklarla bağlantılarını ve dikkat edilmesi gereken durumları kapsamlı biçimde ele alıyoruz.

Bağışıklık Sistemi Kurdeşende Nasıl Rol Oynar?

Kurdeşen, mast hücrelerinden salınan histamin ve benzeri maddelerin ciltte damar geçirgenliğini artırması sonucu oluşur. Bu tepki, çoğu zaman vücudun kendini savunma mekanizmasının bir parçası olsa da, bağışıklık sistemi dengesiz çalıştığında, yanlışlıkla tetiklenebilir.

Aşırı aktif veya sapmış bir bağışıklık sistemi, vücuda zarar vermeyecek unsurlara bile saldırı başlatabilir. Bu durum otoimmün hastalıklarla benzerlik gösterir.

Kronik Ürtiker ve Otoimmün Bağlantı

6 haftadan uzun süren kurdeşen, kronik spontan ürtiker olarak tanımlanır. Bu formda alerjik nedenler nadirdir; bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine saldırması temel sebeplerden biri olabilir.

Otoimmün ürtiker nedir?

Bağışıklık sistemi, kendi mast hücrelerine ya da IgE antikorlarına karşı otoantikor üretir. Bu otoantikorlar mast hücrelerini tetikler, histamin salgılanır ve kurdeşen ortaya çıkar.

Otoimmün kurdeşen özellikleri:

  • Genellikle uzun sürelidir

  • Alerji testleri genellikle negatiftir

  • Tedaviye dirençli olabilir

  • Bağışıklık düzenleyici tedaviler gerekebilir

Kurdeşene Eşlik Edebilecek Altta Yatan Hastalıklar

Tiroid hastalıkları (Hashimoto tiroiditi, Graves)

Tiroid otoimmün hastalıkları, kronik ürtikerle en sık ilişkilendirilen durumlardandır. Özellikle Hashimoto tiroiditi olan hastalarda kurdeşen görülme riski artar.

Lupus (SLE)

Sistemik lupus eritematozus gibi bağ dokusu hastalıklarında cilt bulguları sık görülür. Lupus hastalarında kurdeşen benzeri döküntüler gelişebilir.

Romatoid artrit

Romatizmal hastalıklarda vücut, eklemler dışında ciltte de iltihaplanmalara neden olabilir. Bazı RA hastalarında kronik döküntüler eşlik edebilir.

Çölyak hastalığı

Gluten hassasiyetine bağlı gelişen çölyak hastalığında, bağışıklık sistemi bağırsak hücrelerine saldırırken, ciltte de döküntüler görülebilir. Bazı çölyak hastalarında kurdeşen benzeri döküntüler olabilir.

Enfeksiyonlar

Özellikle viral enfeksiyonlar (hepatit B/C, EBV, CMV gibi) bağışıklık sistemini uyararak kurdeşeni tetikleyebilir.

Helicobacter pylori enfeksiyonu

Mide bakterisi olan H. pylori, bazı kronik ürtiker vakalarında tetikleyici olabilir. Eradikasyon tedavisi sonrası iyileşme görülebilir.

Kurdeşen Bağışıklık Bozukluğunun İlk Belirtisi Olabilir mi?

Evet. Bazı durumlarda, ısrarcı ve tekrarlayan kurdeşen, altta yatan bir bağışıklık hastalığının erken habercisi olabilir. Bu nedenle özellikle aşağıdaki durumlarda detaylı değerlendirme yapılması önerilir:

  • Alerji testlerinin negatif olduğu ama kurdeşenin sürdüğü durumlar

  • Standart tedavilere dirençli hastalar

  • Eklemlerde ağrı, ateş, yorgunluk gibi sistemik belirtiler eşlik ediyorsa

  • Döküntüye cilt dışı belirtiler de eşlik ediyorsa (baş ağrısı, mide şikâyetleri, ateş vb.)

  • Ailede otoimmün hastalık öyküsü varsa

Tanıda Kullanılabilecek Testler

ANA (Antinükleer Antikor) testi

Otoimmün hastalıkların varlığını araştırmak için kullanılır. Lupus ve benzeri durumlarda pozitif olabilir.

Tiroid antikorları (anti-TPO, anti-Tg)

Hashimoto tiroiditini saptamak için kullanılır. Kronik kurdeşenli hastalarda önerilir.

CRP ve Sedimentasyon

Vücutta sistemik bir iltihaplanma olup olmadığını gösterebilir.

Tam kan sayımı ve karaciğer-böbrek fonksiyon testleri

Altta yatan sistemik bir hastalığın göstergesi olabilir.

Helicobacter pylori testi

Kronik mide şikâyetleri olan hastalarda yapılabilir.

Tedavide Bağışıklık Sistemine Yönelik Yaklaşımlar

Antihistaminikler

Kurdeşen tedavisinin ilk basamağıdır. Yeterli olmazsa doz artırılabilir.

Omalizumab (anti-IgE biyolojik tedavi)

Standart tedavilere yanıt vermeyen, otoimmün ürtiker hastalarında oldukça etkilidir. Bağışıklık sistemini yeniden dengeler.

Bağışıklık baskılayıcılar (örneğin siklosporin)

Dirençli ve otoimmün kaynaklı kurdeşenlerde kullanılır. Ancak ciddi yan etkileri nedeniyle dikkatle planlanmalıdır.

Altta yatan hastalığın tedavisi

Tiroid hastalıkları ya da H. pylori gibi nedenler tespit edilirse, bu hastalıkların tedavisiyle birlikte kurdeşen gerileyebilir.

Sık Sorulan Sorular

Kurdeşen sadece bağışıklık sistemiyle mi ilgilidir?
Hayır. Alerjiler, enfeksiyonlar, ilaçlar ve fiziksel faktörler de kurdeşene yol açabilir. Ancak bağışıklık sistemi temel rol oynar.

Bağışıklık sistemimi güçlendirmek kurdeşeni azaltır mı?
Doğrudan değil. Kurdeşenin nedeni bağışıklığın fazla çalışmasıysa, “güçlendirmek” değil, dengelemek gerekir.

Kronik kurdeşeni olan herkes otoimmün hastalık mı geçiriyor?
Hayır. Ancak %30–40 kadarında otoimmün nedenler saptanabiliyor. Bu nedenle şüpheli hastalarda araştırma yapılmalıdır.

Omalizumab kalıcı çözüm sağlar mı?
Bazı hastalarda çok uzun süreli remisyon (atakların durması) sağlasa da, bazılarında tedaviye devam edilmesi gerekir.

Sonuç

Kurdeşen sadece basit bir cilt döküntüsü değil, bazen altta yatan bağışıklık sistemi bozukluklarının ilk sinyali olabilir. Özellikle uzun süredir geçmeyen, standart tedaviye yanıt vermeyen ve alerji testleri negatif olan hastalarda, otoimmün hastalıklar ve bağışıklık sistemi problemleri mutlaka değerlendirilmelidir.

Doğru teşhis ve uygun tedaviyle hem kurdeşen kontrol altına alınabilir hem de olası başka hastalıkların ilerlemesi önlenebilir. Kurdeşeniniz varsa, sadece kaşıntıya değil, vücudunuzun verdiği mesajlara da kulak verin.

Randevu ve Bilgi İçin Sizi Arayalım

    phone

    Bilgi ve Randevu Hattı