Egzama (atopik dermatit), her yaş ve her cilt tipinde görülebilen kronik, iltihaplı bir deri hastalığıdır. Ancak farklı ten tonlarında egzama, hem görsel belirtileri hem de tanı süreci açısından farklılıklar gösterebilir. Açık tenli bireylerde kızarıklıkla belirgin hale gelen egzama, koyu tenli bireylerde daha farklı renk değişiklikleriyle kendini gösterir ve bu durum, bazen yanlış tanılara ya da geç teşhislere yol açabilir.

Bu yazıda, egzamanın farklı ten tonlarındaki görünüm farklılıklarını, tanı zorluklarını, kültürel hassasiyetleri ve tedaviye özel dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız.

Egzama Her Cilt Tipinde Aynı Mı Görünür?

Hayır. Egzama, temel olarak iltihaplı bir cilt hastalığı olsa da, cilt renginin melanin düzeyi hastalığın ciltte nasıl göründüğünü etkiler. Bu nedenle, egzamanın belirtileri farklı ten tonlarında görsel olarak oldukça değişken olabilir.

Açık Ten Tonlarında Egzama:

  • Kızarıklık (eritem) belirgindir.

  • Kaşıntılı, kuru ve pul pul dökülen alanlar sık görülür.

  • İltihaplı alanlar pembe-kırmızı tonlardadır.

Koyu Ten Tonlarında Egzama:

  • Kızarıklık yerine morumsu, kahverengi veya gri renk değişimleri olur.

  • Ciltte hiperpigmentasyon (koyulaşma) ya da hipopigmentasyon (açılma) gelişebilir.

  • Lezyonlar daha kuru ve kalın görünme eğilimindedir.

  • Kaşıntı daha yoğun olabilir, ancak kızarıklık fark edilmesi zor olabilir.

 

Neden Tanı Koymak Daha Zor Olabiliyor?

Koyu ten tonlarında kızarıklık gözle görülür şekilde belirgin olmadığından, egzama tanısı gecikebilir ya da başka cilt hastalıklarıyla karıştırılabilir. Özellikle şu durumlar tanıda zorluk yaratabilir:

  • Renk değişiminin dikkat çekici olmaması

  • Egzama sonrası pigment değişikliklerinin başka hastalıklarla karıştırılması

  • Hekimlerin farklı ten tonlarındaki egzama belirtilerini yorumlamada deneyim eksikliği

Bu nedenle dermatologların, egzamanın farklı cilt renklerinde nasıl göründüğüne dair bilgi sahibi olması kritik öneme sahiptir.

Farklı Ten Tonlarında Egzamanın Özellikleri

1. Hiperpigmentasyon ve Hipopigmentasyon

Koyu tenli bireylerde egzama lezyonlarının iyileşmesinden sonra, ciltte koyu lekeler (hiperpigmentasyon) veya açık renkli alanlar (hipopigmentasyon) kalabilir. Bu durum genellikle geçicidir, ancak aylarca sürebilir ve estetik kaygılara neden olabilir.

2. Likenifikasyon (Cilt Kalınlaşması)

Kaşıntıya bağlı sürekli sürtünme sonucu cilt kalınlaşabilir. Bu belirti koyu ciltlerde daha belirgin görünebilir ve cilt daha pütürlü, çatlaklı hale gelebilir.

3. Foliküler Egzama

Bazı koyu tenli bireylerde egzama, cilt yüzeyine dağılmış küçük kabarcıklar veya sivilce benzeri lezyonlarla seyredebilir. Bu durum özellikle üst kolda, yüzde veya sırtta görülebilir ve egzamanın klasik formundan farklı bir görünüm yaratabilir.

Egzama Tedavisinde Cilt Rengine Göre Farklı Yaklaşımlar Gerekir mi?

Tedavi prensipleri genel olarak aynıdır, ancak bazı önemli farklar dikkate alınmalıdır:

1. Pigment Değişikliklerine Duyarlılık

Koyu tenli bireylerde steroid kremlerin uzun süreli ve yoğun kullanımı cilt rengini açabilir (hipopigmentasyon). Bu nedenle kortizonlu kremler sadece gerekli durumlarda, kısa süreli ve düşük potanslı olarak kullanılmalıdır.

2. Cilt Bariyerinin Güçlendirilmesi

Melanin yoğunluğu fazla olan ciltler daha kuru olabilir ve nem kaybına daha yatkındır. Bu nedenle yoğun nemlendirici kullanımı büyük önem taşır.

3. İz ve Leke Endişesi

Egzama sonrası oluşan renk değişimleri nedeniyle, tedavi sürecinde cilt tonu eşitsizliği yaşayan bireylerin psikolojik desteğe ihtiyaç duyabileceği unutulmamalıdır.

Günlük Bakımda Nelere Dikkat Edilmeli?

Farklı cilt renklerinde egzama bakımında şu öneriler geçerlidir:

  • Günde 2-3 kez nemlendirici kullanımı

  • Ilık ve kısa duşlar

  • Sabun ve parfüm içermeyen ürünler tercih edilmeli

  • Ciltte kaşıntı varsa tırnaklar kısa tutulmalı

  • Pamuklu, nefes alabilen kıyafetler giyilmeli

  • Güneşten sonra leke oluşumunu azaltmak için SPF içeren ürünler kullanılmalı

 

Sosyal ve Kültürel Duyarlılık Neden Önemli?

Egzamanın farklı görünmesi, bazı bireylerde yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Örneğin koyu tenli bireylerde görülen lezyonlar bazen bulaşıcı hastalıklarla karıştırılabilir veya “temizlikle” ilişkilendirilebilir. Bu da sosyal izolasyon, utanma hissi ve psikolojik stres yaratabilir.

Bu nedenle sağlık profesyonellerinin sadece tıbbi değil, kültürel duyarlılığa da sahip olması gerekir. Egzama gibi cilt hastalıkları sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyal yönleriyle de ele alınmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Farklı cilt renklerinde egzama bulaşıcı mıdır?

Hayır. Egzama bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak egzamalı bölgede enfeksiyon gelişmişse, bu ayrı bir durumu ifade eder.

Pigment değişiklikleri kalıcı mıdır?

Çoğu zaman geçicidir. Ancak cilt bakımına dikkat edilmezse veya tedavi gecikirse renk değişiklikleri daha uzun sürebilir.

Cilt rengim koyu olduğu için kortizonlu krem kullanmamalı mıyım?

Kullanılabilir, ancak doktor kontrolünde, kısa süreli ve uygun dozda olmalıdır. Aksi halde cilt renginde açılma riski artabilir.

Egzama tedavisinde doğal yöntemler işe yarar mı?

Bazı doğal yağlar (örneğin ayçiçek yağı, hindistancevizi yağı) nemlendirici olarak fayda sağlayabilir. Ancak alerji riski olan doğal ürünlerden kaçınılmalıdır.

Sonuç

Egzama, her bireyde farklı görünüm sergileyebilen ve kişisel yaklaşımlar gerektiren bir cilt hastalığıdır. Özellikle koyu tenli bireylerde egzama belirtileri klasik kitaplarda anlatılandan farklı olabileceği için, hem hekimlerin hem de hastaların bu konuda bilinçli olması önemlidir. Tedavi sadece fiziksel belirtileri değil, cilt tonu değişiklikleri ve sosyal etkileri de kapsamalıdır. Her cilt rengi değerlidir ve doğru bakım ile sağlıklı bir görünüm kazanmak mümkündür.

Randevu ve Bilgi İçin Sizi Arayalım

    phone

    Bilgi ve Randevu Hattı