Yerel uzmanlar, spesifik şekilde saptanan alerjik durumlarda evcil hayvan sahibi olmak isteyen bireyler adına geçici çözüm önerileri bulunduğunu öne sürmektedir.  

Evcil hayvanlar, insanların bilhassa küçük insanların en samimi ve yakın dostudur. Küçük bir bebeğin bir köpeğe sarılması ya da bir kedi yavrusunu kucağına alması içimizi ısıtan sıcacık bir görüntüdür. Türkiye istatistikleri incelendiğinde, yaklaşık 18 milyon insanın evcil hayvan edindiği görülen bir gerçek olmakla beraber 4 milyon kedi ve 2 milyon köpeğe evcil hayvan kategorisinde yuva sağlandığı bilinen bir veridir. Elbette ki 6 milyon oranını oluşturan evcil hayvan kategorisinin kedi ve köpek olması tesadüfi bir durum değildir, en çok tüye sahip olan dostlarımızın ne denli tatlı olduğu herkes tarafından kabul edilen bir durumdur. Evcil hayvanlara alerjisi bulunan bir bebek köpek ve kedi ile nasıl yaşayabilir? Çocuğunuzun tatlı ve kabarık bir canlı ile yaşama isteğini ve hali hazırda bulundurduğu alerjik reaksiyon durumunun ikircikliğini ne şekilde dengeleyebilirsiniz?

İstanbul Alerji, kabul görülen inanışın tam tersine, gerçek anlamda hipoalerjenik köpek ya da kedi ırkının var olmadığını söylemektedir. İstanbul Alerji merceğinden, reaksiyonel bir alerji durumuna beşik hazırlayan evcil hayvanın tüyünün dökülme oranı ya da uzunluğundan ziyade evcil hayvanın deri pulları, idrar ya da tükürüğünde bulunan proteinler, kepeği ve deri pullarıdır. Alerjiye sahip bir birey bahsedilen bu etmenler ile karşı karşıya kaldığında, bağışıklık sistemi ortalamanın üzerinde bir tepki göstermektedir. Bahsedilen bu alerjik reaksiyon ise kaşıntı, burun çekme, sulanan gözler, hapşırma, kurdeşen ve bunun yanı sıra neredeyse astım gibi günlük hayat içerisine sirayet eden fizyolojik tepkimeler şeklinde görünür. Peki bu durum, evcil hayvan alerjisine sahip bir çocuğun bir kedi ya da bir köpek edinmenin mutluluğunu hiçbir zaman tadamayacağı anlamına mı gelmektedir? Elbette hayır. İstanbul Alerji Merkezi’nde bulunan uzmanlar, saptanan alerjik reaksiyonlar için birtakım geçici çözüm önerilerinin varlığından söz etmektedirler.

Evcil Hayvan Alerjisi Olan Çocuğunuzun Bir Kediyle Yaşamasını Sağlamak

Kediler, bulunduğumuz coğrafyada yaklaşık 4 milyon civarında evcil hayvan olarak sahiplenilmektedir. Çocuğunuz kedilerle vakit geçirmeyi çok seviyor fakat onlara karşı alerjik astım ya da alerjik nezle ve egzaması barındırıyorsa, bu durumun çok kolay aşılamayacağı ve bunun yanı sıra kaşıntıyı düşürmek amacıyla kedi pedikürüne başlamanın iyi bir öneri olacağını açıklamaktadır:

  • İlk olarak kedinizi yaşam sahanızın bir odasında, tercihe bağlı olarak halısız bir alanda olmasını sağlayın.
  • Alerjen sayısını düşürmek amacıyla sahiplendiğiniz kediyi haftada en az bir kez olmak üzere şampuanlayın.
  • Eğer gerçekten kedinizle yaşamaya devam etmeyi arzuluyorsanız, saç kurutma makinesi ile kedinizin tüylerini kurutup, şekil verebilirsiniz.

NOT: Olası bir ilerleme görmek için bahsedilen bu rutin birkaç ay sürebilmektedir.

Söylemekte yarar vardır ki öz bakımı yapılmış son derece bakımlı bir kedi dahi, yaşam sahanızda gerçekleştirilen değişiklikler senteziyle alerjene maruz kalma oranını daha da azaltabilir. Bunun yanı sıra kediciği her daim evin içerisinde bulundurma fikrindeyseniz, döşeme, mobilya ve halıları kedinin temas ettiği bölgeden çıkarmanız gerekmektedir. Duvarların birkaç ay arayla silinmesi ve kedi ile kurulan herhangi bir fiziksel temas sonrasında ellerin dezenfekte olması oldukça elzemdir.

Diğer bir seçenek ise havada bulunan kedi alerjen oranını nerdeyse yarı yarıya düşürebilen bir HEPA “High Efficiency Particulate Arresting” yani “Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı” filtresini temin etmektir. Enerji odağından en iyi düzeye getirilmiş bir eve sahipseniz bahsedilen bu seçenek, hayvan tüylerini içine hapsetmesi ve çevre kirliliğini en aza düşürme odağından oldukça iyi bir öneridir.

Alerjik Reaksiyona Sahip Çocuğunuz Bir Köpeğe Sahip Olabilir mi?

Eğer bir çocuk alerjik reaksiyonu olmasına rağmen köpekleri çok seviyorsa, sizler için vereceğimiz birkaç ipucu mevcut:

  • Alerjiye sahip olan çocuklar için daha az alerjik soruna yol açabilecek bir cins edinmek tercih edilebilir.
  • Sizlere birkaç öneri vermek istersek Kerry Blue Teriyerleri, Shih Tzus, Malta, Kaniş, Labradoodle, İrlanda Su Spanielleri, Yumuşak Kaplamalı Buğday Teriyerleri, Lhasa Apsos, Yorkshire Teriyerleri’ne bakmanızı söylerdik.

Tıpkı kedigillere benzer olarak temizlik ve bakım, köpeklerin ortaya koyduğu alerjik durumları daha aza indirgemeye olanak sağlayacaktır:

  • Köpeğinizi haftada en az bir kez yıkamak iyi bir fikir olacaktır. Evcil hayvan tüylerinin oyuncak ve kıyafet gibi eşyalara konmasını engellemek adına uzun süren köpekle oyun saatlerinden sonra daima eşyaların temizlenmesi ve çocuğunuzun ellerinin yıkanması oldukça gereklidir.
  • Yaşama sahası kapsamında ise döşemeli eşyalar, kanepelerden daha ziyade deri mobilyalar ve halı kullanmak yerine ise parke kullanımı iyi bir seçenek olacaktır. (Halı yüzeyleri, evcil hayvanların yağı ve tüyü için saklama görevini üstlenen bir alandır.)

Söylemekte yarar var ki; eğer çocuğunuzun sempati duydukları köpek ve kedilere karşı alerjik reaksiyonu olduğu fikrindeyseniz, onu henüz bir akvaryum içerisinde balık hediyesiyle avutmanıza gerek yok! Yapmanız gereken ilk şey bir alerji uzmanı ya da immünolog ile iletişime geçerek, çocuğunuzda gözlemlediğiniz semptomları doğru bir yol ile saptayabilir, yaşam stilinize en uyumlu tedavi planlamasını gerçekleştirebilirsiniz. Tüm bunlardan evvel tek bir sorunun cevabını yanıtlamalısınız: Tüm bunları göze aldığımızda ailemize yeni bir üye eklemeyi düşünüyor muyuz?

Bu noktada, ailenize yeni bir üyenin dahil edilmesi paha biçilemez bir deneyim olabilmesinin yanı sıra çocuğunuzun psikolojisi, sorumluluk bilinci odağından da oldukça yararlıdır. Bir evcil hayvanı ailenin yeni üyesi konumuna dahil etmeden evvel ya da zaten hali hazırda ailede evcil hayvanlarla yaşarken yeni bir bebeğin dünyaya gelmesi halinde önceden göz önünde tutulması gereken birtakım noktalar mevcuttur.