Aşılama uygulamaları modern tıbbın en önemli halk sağlığı başarılarından sayılmaktadır. Mikropların yol açtığı enfeksiyon hastalıklarının önlenmesinde kullanılan aşılar sayesinde birçok bulaşıcı hastalığın toplumda yaygın olarak görülmemesi sağlanabilmiştir. Bu yazımızda, yetişkinlerde grip aşısı uygulamalarından bahsedeceğiz.

Aşılar sadece çocuklara mı yapılır?

Doğumdan sonra çevresel ve toplum kökenli mikroplarla karşılaşacağımız çocukluk döneminde aşıların yapılması, bağışıklık sistemimizi hazırlayarak bu mikropların yol açacağı hastalıkları uzak tutmayı veya daha hafif atlatmayı sağlar. Aşılama uygulamalarının önemli bir kısmı çocukluk döneminde yapılmakla birlikte erişkinlik döneminde de bazı aşıların yapılması önerilmektedir. Bunun başlıca nedenleri çocuklukta yapılan bazı aşıların ömür boyu koruyucu olmaması, çocuklukta aşılanmamış kişilerin bulunması, erişkinlik döneminde iş hayatında ve sosyal ilişkiler içinde bulaşıcı mikroplara maruz kalma sıklığıdır.

Yaşlılıkta aşı gerekir mi?

Yaşlanma süreci bütün bedenimizi etkilediği gibi, bağışıklık sistemimizde de kısmi bir zayıflığa neden olur. Ayrıca, yaşla birlikte kronik hastalıklara sahip olma olasılığı artar. Dolayısıyla, özellikle kronik hastalığı olan yaşlılar bazı bulaşıcı hastalıklara daha yatkın hale gelir. Söz konusu hastalık aşıyla önlenebiliyorsa, yaşlılıkta da bu aşıların yapılması önerilmektedir.

Grip hastalığı ve grip mikrobu nedir?

Halk arasında bazen her türlü soğuk algınlığı ve nezleye grip denmekle birlikte, aslında grip hastalığı influenza virüslerinin neden olduğu ve yüksek ateş, yorgunluk, baş ağrısı, kas-eklem ağrısı, öksürük, boğaz ağrısı gibi şikayetlere yol açan bir hastalıktır. İnfluenza virüsleri A, B ve C şeklinde üç tipe ayrılır. İnfluenza A virüsleri de yüzeylerinde bulunan HA ve NA maddelerine göre alt tiplere ayrılır. Bu virüslerin önemli bir özelliği sürekli mutasyon yapmalarıdır (kendilerini değiştirirler). Bu yüzden, bir kere gribe yakalanmak sonraki yıllarda koruma sağlamaz ve her sene mevsimsel grip salgınları görülebilir.

Grip aşısı nedir?

Bulaşıcı mikroplara karşı hazırlanan diğer aşılar gibi grip aşısının da amacı bağışıklık sistemine mikrobu hastalık yapmadan tanıtarak hazırlanmasını sağlamaktır. Grip aşısı hazırlanırken bir önceki grip salgınında yer alan mikrop türleri dikkate alınır. Dünyada farklı aşı çeşitleri bulunsa da ülkemizde kullanılan grip aşıları iki influenza A ve bir veya iki influenza B tipine karşı oluşturan inaktive (üreyebilen mikrop içermeyen) aşılardır ve kas içine enjeksiyon yoluyla uygulanır. İnaktive aşı tavuk yumurtasında üretildiğinden az miktarda yumurta proteini içerir.

Grip aşısı kimlere uygulanır?

Prensip olarak, grip aşısı olmak isteyen ve tıbbi sakıncası olmayan herkese grip aşısı uygulanabilmektedir. Ancak, bazı insanlar grip hastalığı açısından özellikle riskli gruplarda bulunurlar ve bu kişilerin grip aşısı olmaları kuvvetle önerilebilmektedir. Zira bu gruplarda hastalık daha şiddetli geçer ve gripten ölüm oranları daha yüksektir. Yetişkinlerde grip aşısı uygulanması gereken ve grip açısından tanımlanmış risk grupları şunlardır:

– 65 yaş üstündekiler,
-Gebeler,
– Bakım evinde kalanlar,
– Kronik akciğer hastalığı (astım, KOAH, kistik fibroz) olanlar,
– Kalp hastalığı olanlar,
– Kronik böbrek hastalığı olanlar,
– Kronik karaciğer hastalığı olanlar,
– Kan hastalığı olanlar (ör. orak hücreli anemi),
– Kronik endokrin/metabolik hastalığı olanlar (ör. diyabet),
– Nörolojik hastalığı olanlar (epilepsi, felç vs.),
– Bağışıklık sistemi zayıf olanlar (kanser hastaları, uzun süre kortizon kullananlar vs.),
– Morbid obezler,
– Grip açısından riskli hastalara bakacak olanlar (sağlık çalışanları ve ev halkı).

Grip aşısı ne zaman olunmalı?

Aşının koruyucu etkisi yapıldıktan 1-2 hafta sonra başlar. Dolayısıyla, mevsimsel grip salgınlarının görüldüğü aylardan hemen önce, yani ekim-kasım aylarında yapılması tercih edilmektedir. Ancak, o sene salgın henüz başlamamışsa aralık ayına kadar aşı yaptırılabilmektedir. Yapılan aşının koruyuculuğunun 6-8 ay civarında olduğu tahmin edilmektedir. Fakat yaşlılarda bu süre daha azdır. Yetişkinlerde grip aşısı çok erken yapılırsa, hastalık sezonunda koruyuculuğunu yitirmiş olabilir.

Grip aşısının yan etkileri nelerdir?

Grip aşısının en sık görülen yan etkileri kırıklık, hafif ateş, uygulanan kolda ağrı ve/veya kızarıklık olmasıdır. Bu yan etkiler genellikle ağır değildir ve çabuk geçer. Grip aşısından sonra nadiren alerjik reaksiyonlar oluşabilmektedir; ayrıca okülorespiratuar sendrom denen bir tablo (göz yakınmaları ve solunum sıkıntısı) ve Guillain-Barré Sendromu (genellikle enfeksiyonlardan sonra görülen ve sinir hücrelerini etkileyen bir hastalık) vakaları bildirilmiştir.

Grip aşısı kimlere yapılmamalıdır?

Ülkemizde kullanılan inaktive aşıların en önemli tıbbi sakıncası kişinin aşının içeriğindeki maddelere alerjisi olması durumudur. Daha önce grip aşısı yapıldığında alerjik reaksiyon gelişmiş olan kişilere grip aşısı yapılması önerilmemektedir. Yumurta alerjisi öyküsü olan kişilere aşının yapılmasında sorun olup olmayacağı; yumurta alerjisinin şiddetine ve gerekirse bazı testlere göre belirlenmektedir.
Daha önce grip aşısından sonra özel bir nörolojik rahatsızlık (Guillain-Barré Sendromu) gelişmiş kişilere tekrar grip aşısı yapılması önerilmemektedir.

Sonuç:

Grip hastalığı toplumda sık görülen bulaşıcı hastalıklardandır. Neden olan virüsün kendini değiştirme özelliğinden dolayı; kişi hastalığı geçirse de veya aşı olsa da ömür boyu bağışıklık sağlayamamaktadır. Dolayısıyla, grip virüsüne karşı yıllık aşı olunması önerilmektedir.

Önemli not:

Çocuklardaki immünolojik-alerjik hastalıklar için çocuk alerji-immünoloji uzmanları; yetişkinlerde yetişkin alerji-immünoloji uzmanları üst ihtisas yapmışlardır ve bu konuda deneyimli olan ve diploması olan doktorlardır. Grip aşısı için; alerjik açıdan sakınca düşünülen hastaların bir immünoloji ve alerji hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir.