Alerjik hastalıklar çağımızın en sık rastlanan sağlık problemlerinden biridir. Burun akıntısı, hapşırık, göz kaşıntısı, öksürük veya ciltte döküntü gibi şikayetlerle kendini gösteren alerjiler; yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilir. Bu noktada devreye giren immünoterapi (alerji aşısı), sadece semptomları bastırmakla kalmayıp alerjinin kök nedenine yönelik tek tedavi yöntemidir.

Bu yazıda, hastaların ve ailelerin en çok merak ettiği immünoterapiye dair tüm soruları bilimsel ama anlaşılır bir dille yanıtlıyoruz.

1. İmmünoterapi Nedir?

İmmünoterapi, halk arasında “alerji aşısı” olarak bilinen ve vücudun alerjenlere karşı verdiği aşırı duyarlılığı azaltmayı hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Bu tedavide kişiye, alerjisine neden olan madde (örneğin polen, ev tozu akarı, arı zehri veya hayvan tüyü) çok düşük dozlarda ve belirli aralıklarla verilir. Amaç, bağışıklık sistemini bu alerjenlere alıştırmak ve zamanla “normal” tepki vermesini sağlamaktır.

Başka bir ifadeyle immünoterapi, vücudun “hatalı alarm sistemini” yeniden programlar.

2. İmmünoterapi Kimlere Uygulanır?

Her alerjik bireye immünoterapi uygulanmaz. Bu tedavi özellikle şu durumlarda etkilidir:

  • Polen alerjisi (mevsimsel alerjik rinit)

  • Ev tozu akarı alerjisi

  • Arı zehiri alerjisi

  • Hayvan tüyü alerjisi

  • Küf mantarı alerjisi

Ancak immünoterapiye uygunluk mutlaka alerji testleriyle (cilt prick testi veya spesifik IgE testleri) belirlenmelidir. Alerjen net bir şekilde tespit edildikten sonra tedavi planlanır.

3. İmmünoterapi Nasıl Uygulanır?

İmmünoterapinin iki ana uygulama şekli vardır:

  1. Subkutan İmmünoterapi (SCIT):
    Klasik yöntemdir. Alerjenler belirli dozlarda enjeksiyon yoluyla deri altına uygulanır. İlk aylarda haftalık olarak başlanır, sonrasında aylık idame dozlara geçilir.

  2. Sublingual İmmünoterapi (SLIT):
    Daha yeni bir yöntemdir. Alerjenler damla veya tablet formunda dil altına uygulanır. Günlük olarak evde kullanılabilir. Çocuklar ve iğne korkusu olan hastalar için oldukça avantajlıdır.

Her iki yöntem de bilimsel olarak etkilidir. Uygulama şekline doktor, hastanın yaşı, alerji tipi ve yaşam koşullarına göre karar verir.

4. Tedavi Ne Kadar Sürer?

İmmünoterapi, kısa vadeli bir tedavi değildir. Kalıcı etki için ortalama 3 ila 5 yıl arasında uygulanır.
İlk yıl genellikle bağışıklık sistemi “alışma” sürecidir. 2. yıldan itibaren alerji belirtilerinde belirgin azalma görülür. 3. yıldan sonra ise bağışıklık sistemi alerjeni “zararsız” olarak tanımaya başlar.

Tedavi tamamlandığında, çoğu hastada alerjik şikayetler uzun yıllar boyunca ya hiç görülmez ya da çok hafif seyreder.

5. İmmünoterapi Etkili mi?

Evet, etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Dünya Alerji Organizasyonu (WAO) ve Avrupa Alerji Derneği (EAACI) rehberlerine göre immünoterapi:

  • Alerjik rinit ve astım belirtilerini azaltır,

  • İlaç kullanımını düşürür,

  • Yeni alerjilerin gelişmesini önleyebilir,

  • Çocuklarda ileride astım gelişme riskini azaltır.

Ancak etki kişiden kişiye değişebilir. Uygulanan alerjenin doğruluğu, tedaviye düzenli devam edilmesi ve dozların doğru ayarlanması sonuç üzerinde belirleyicidir.

6. Alerji Aşısı Yan Etki Yapar mı?

İmmünoterapi genellikle güvenlidir. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi bazı yan etkiler görülebilir:

  • Lokal reaksiyonlar: Enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişlik veya kaşıntı.

  • Sistemik reaksiyonlar: Nadir olarak tüm vücutta kaşıntı, hapşırık, öksürük veya nefes darlığı.

  • Ağız içi kaşıntı ve boğazda rahatsızlık (özellikle sublingual formlarda).

Bu etkiler çoğunlukla hafif ve geçicidir. Ciddi alerjik reaksiyon riski çok düşüktür, ancak enjeksiyon tedavileri her zaman doktor gözetiminde yapılmalıdır.

7. Tedavi Başlamadan Önce Hangi Testler Yapılır?

İmmünoterapi öncesi alerjinin nedeni mutlaka doğrulanmalıdır. Bunun için:

  • Cilt prick testi (deri testi)

  • Spesifik IgE testi (kan testi)

  • Moleküler alerji testi (ALEX, ISAC, ALFA gibi ileri testler)
    kullanılabilir.

Bu testler sayesinde hangi alerjenin gerçekten klinik belirtiye yol açtığı saptanır ve “kişiye özel aşı” hazırlanır.

8. Çocuklarda Alerji Aşısı Uygulanabilir mi?

Evet, genellikle 5 yaşından büyük çocuklarda immünoterapi güvenle uygulanabilir.
Erken yaşta başlanması, ileride astım gelişimini önlemede önemli bir avantaj sağlar.
Çocuklarda sublingual (dil altı) formlar tercih edilir çünkü kullanım kolaylığı ve güvenlik profili daha yüksektir.

9. İmmünoterapi Ne Zaman Etki Eder?

Bazı hastalarda 6. aydan itibaren semptomlarda azalma başlasa da genellikle 1. yıldan sonra belirgin düzelme görülür.
Tedavinin erken döneminde semptomlar tamamen geçmeyebilir, bu durum hastaları yanıltmamalıdır. Çünkü immünoterapi “alıştırma” prensibine dayandığından bağışıklık sisteminin adaptasyonu zaman alır.

10. Tedavi Sırasında Alerji İlaçları Kullanılabilir mi?

Evet. İmmünoterapi sürecinde antihistaminik veya burun spreyi gibi ilaçlar güvenle kullanılabilir.
Amaç, semptomları kontrol altında tutarken immünoterapinin uzun vadeli etkisini sağlamaktır.
Zamanla bu ilaçlara duyulan ihtiyaç azalır, çoğu hasta sadece polen dönemlerinde kısa süreli destek ilaçlarıyla idare eder hale gelir.

11. İmmünoterapi Hamilelikte Devam Eder mi?

Tedaviye başlamadan önce hamilelik varsa, başlanması önerilmez. Ancak hasta immünoterapiye hamilelikten önce başlamışsa, doktor uygun görürse idame dozlarda devam edilebilir.
Yeni doz artırımı yapılmaz.
Bu konuda karar mutlaka hekim kontrolünde verilmelidir.

12. Tedavi Bitince Alerji Geri Döner mi?

Çoğu hastada kalıcı iyileşme sağlanır. Ancak nadiren alerjenle yoğun temasa maruz kalanlarda (örneğin çiftçiler, veterinerler) belirtiler yıllar sonra hafif düzeyde tekrar edebilir.
Bu durumda kısa süreli “pekiştirme dozları” ile bağışıklık sistemi yeniden dengelenir.

13. Alerji Aşısı Herkese Uygun mudur?

Hayır. Aşağıdaki durumlarda immünoterapi uygulanmaz:

  • Şiddetli astım kontrolsüzse,

  • Aktif enfeksiyon varsa,

  • Kanser veya bağışıklık sistemi hastalığı mevcutsa,

  • Beta bloker türü ilaçlar kullanılıyorsa.

Bu nedenle tedavi öncesinde ayrıntılı bir doktor değerlendirmesi ve tıbbi geçmiş incelemesi yapılır.

14. Tedavi Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Enjeksiyon sonrası 30 dakika klinikte gözlemde kalınmalıdır.

  • Egzersiz, sauna, sıcak banyo gibi aktiviteler enjeksiyondan sonra 4-6 saat ertelenmelidir.

  • Ağız içi yaralar veya diş işlemleri sonrası sublingual dozlar geçici olarak durdurulabilir.

  • Doz atlanırsa mutlaka doktor bilgilendirilmelidir.

  • Düzenli kullanım tedavinin başarısında en önemli etkendir.

15. İmmünoterapi ile Alerji Tamamen Geçer mi?

İmmünoterapi “alerjiyi ortadan kaldıran” tek bilimsel tedavi yöntemidir. Ancak tam iyileşme oranı kişiye göre değişir.
Genel olarak:

  • %80’e varan hastada belirgin iyileşme,

  • %60’ında uzun süreli tam remisyon (belirtilerin tamamen kaybolması),

  • %20 civarında ise kısmi fayda gözlenir.

Bu nedenle hasta seçimi, doğru alerjen belirlenmesi ve tedaviye düzenli devam edilmesi kritik önemdedir.

16. Alerji Aşısı Fiyatları Ne Kadardır?

İmmünoterapi maliyeti; alerjenin türü, uygulama şekli (enjeksiyon/tablet), markası ve ülkeye göre değişir.
Türkiye’de ortalama 3-5 yıllık bir tedavi planı, aylık dozlar dahil edildiğinde makul düzeyde seyretmektedir.
Bu tedavi uzun vadede ilaç harcamalarını ve hastalık yükünü azalttığı için maliyet-etkin bir yöntem olarak kabul edilir.

17. Tedavi Sırasında Beslenme veya Yaşam Tarzında Değişiklik Gerekir mi?

Genel olarak özel bir diyet gerekmez. Ancak:

  • Alerjik rinitli hastalarda sigara dumanı ve tozlu ortamlardan uzak durmak,

  • Polen mevsiminde dışarıda geçirilen zamanı sınırlamak,

  • Ev tozu alerjisi olanlarda yatak ve yastık kılıflarının alerjen korumalı olması,

  • Bağışıklık sistemini desteklemek için yeterli uyku ve dengeli beslenme
    önerilir.

18. İmmünoterapi Astımı Olanlarda da Kullanılır mı?

Evet, ancak astımın kontrol altında olması şarttır.
Alerjik astımı olan bireylerde immünoterapi hem astım belirtilerini hafifletir hem de ilaç ihtiyacını azaltır.
Dünya Sağlık Örgütü, kontrollü astımda immünoterapinin etkinliğini ve güvenliğini onaylamıştır.

19. İmmünoterapi Sonrası Takip Gerekiyor mu?

Tedavi süresince ve sonrasında hastalar yılda en az bir kez alerji uzmanı tarafından kontrol edilmelidir.
Bazı durumlarda tedavi sonrası 1-2 yıl aralıklarla “pekiştirme dozları” önerilebilir.
Bu takipler, hem kalıcı iyileşmenin değerlendirilmesi hem de olası yeni alerjilerin erken saptanması açısından önemlidir.

İmmünoterapi, alerji tedavisinde çığır açan, hastalığın temel mekanizmasını değiştirebilen tek kalıcı yöntemdir.
Düzenli uygulandığında sadece semptomları hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemini yeniden eğitir.
Bu nedenle doğru hasta seçimi, sabır ve doktor takibiyle yapılan bir immünoterapi; alerjik bireyler için ilaçsız, rahat bir yaşamın kapısını aralar.

Randevu ve Bilgi İçin Sizi Arayalım

    phone

    Bilgi ve Randevu Hattı